İğne, serum gibi vücuda tabi olmayan menfezlerden giren şeylerin orucu bozup bozmayacağı hususunda ihtilaf vardır. İmam Ebû Hanife (rahimehullah)’a göre vücuda giren her madde, nasıl girdiğine bakılmaksızın orucu bozar. Bu nedenle şeker hastalarının kullandığı insülin iğnesi Ebû Hanife’ye göre orucu bozacaktır.[1]
İmameyn (rahimehumallah)’a göre ise vücuda menfez-i tabi denilen ağız, burun ve makat gibi yolların dışından giren maddeler orucu bozmaz. Binaenaleyh iğne, serum gibi damardan ya da deri altından vücuda enjekte edilen maddeler İmameyn’e göre orucu bozmaz.
Hanefî mezhebinde ibadet konularında genel olarak Ebû Hanife’nin görüşleri tercih edilmektedir. Aynı zamanda ibadet meselelerinde asıl olan ihtiyata riayet etmektir. Bu sebeple şeker hastalarının kullandığı insülin iğnesi, serum ve bunun gibi diğer tedavilerin orucu bozacağıyla hükmedilir. İmkân nispetinde bu gibi tedavilerin iftar-sahur arası vakitlerde uygulanması tavsiye edilir. Oruç tutan kişi şayet gün içerisinde böyle bir tedavi uygulamaya mecbur kalırsa iğnesini yapar, oruca devam eder. Ramazan’dan sonra ihtiyaten o günü kaza eder.
Bir kimsenin insülin iğnesi kullanmadan oruç tutması asla mümkün olmuyorsa İmameyn’in fetvasıyla amel edebilir. Yani iğnesini kullanarak oruca devam eder.
Oruç hakkındaki diğer makalelerimizi buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
[1] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, KİTAŞ, 2002, s. 343.