Hanefi mezhebine göre üç türlü zenginlik vardır. Zenginliğin sınırı da bu üç hale göre değişmektedir.
1- Kişiye dilenmesinin haram olacak derecede zengin olması. Bu da kişinin bir günlük azığa sahip olması iledir. Bu tür zenginlikte kişi zekât vermez, zekât alabilir.
2- Kişinin zekât almasını haram kılacak derecede mala sahip olması. Bu da kişinin asli ihtiyaçlarının dışında, nâmi olmayan (artmayan) mallardan nisap miktarına sahip olması iledir. Sözgelimi kişinin nisap miktarı değerinde kullanmadığı ikinci arabası veyahut arsasının olması gibi. Bu kişiye zekât almak haram olacaktır. Fakat zekât vermesi gerekmeyecektir.
3- Kişinin nâmi olan mallardan nisap miktarı mala sahip olması. Sözgelimi kişinin 96 gr. altına sahip olması gibi. Bu kişiye zekât almak haram olacaktır. Zekât vermesi ise vaciptir.[1]
[1] Şeyh Zâde, Mecmuu’l-Enhur, el-Mektebetü’l-Hanefiyye, I/223.