Muhammed b. İbrahim et-Teymî’nin, babasından (radıyallahu anh) şöyle rivayet etmiştir: “Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bizi bir müfreze ile harbe gönderdi ve bize sabah-akşam Mü’minûn Suresi’nin 115-118. ayet-i kerimelerini okumamızı emretti. Biz de okuduk ve düşmandan bir zarara uğramadığımız halde ganimetle geri döndük.”[1]
Ayet-i Kerimelerin Okunuşu
اَفَحَسِبْتُمْ اَنَّمَا خَلَقْنَاكُمْ عَبَثًا وَاَنَّكُمْ اِلَيْنَا لَا تُرْجَعُونَ ﴿115﴾ فَتَعَالَى اللّٰهُ الْمَلِكُ الْحَقُّۚ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ رَبُّ الْعَرْشِ الْكَر۪يمِ ﴿116﴾ وَمَنْ يَدْعُ مَعَ اللّٰهِ اِلٰهًا اٰخَرَۙ لَا بُرْهَانَ لَهُ بِه۪ۙ فَاِنَّمَا حِسَابُهُ عِنْدَ رَبِّه۪ۜ اِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْكَافِرُونَ ﴿117﴾ وَقُلْ رَبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَاَنْتَ خَيْرُ الرَّاحِم۪ينَ ﴿118﴾م
[1] İbn Sinnî, Amelü’l-Yevm ve’l-Leyle, Dâru’l-Kıble, 1/71, No: 77