Ziyafete çağrılan kimse, sonradan kaza edebileceğine güveniyorsa, davet edildiği bir ziyafetten dolayı, nafile olarak tutmuş olduğu orucunu bozabilir. Çünkü orucuna devam ettiği takdirde, bir Müslüman kardeşini gücendirme ihtimali vardır. Bu sebeple nafile orucunu bozar ve sonradan kaza eder.
Eğer sonradan kaza edeceği hususunda tereddüt içerisindeyse orucunu bozmaması daha uygundur.
Ziyafete çağrılan kimse, farz veya vacip oruçları bozamaz. Bu hususta ittifak vardır. Bozulduğu taktirde kasten yeme ve içme gerçekleşeceği için -Ramazan ayı dışında- kişi üzerine kaza vacip olur. Eğer Ramazan ayında bozulmuşsa kişi üzerine hem kaza hem kefaret gerekir.[1]
[1] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Yasin Yayınevi, 389; İbni Abidin, Reddü’l-Muhtar, Darü’l Fikr, II, 429.