Bayram Namazı | Bayram Namazı Nasıl Kılınır?

Peygamber Efendimiz ﷺ Medine’yi teşrif buyurduğunda Medine halkının cahiliye döneminden kalma adetlerinden olan senede iki defa bayram yaptıklarını görünce “Allah o iki günü onlardan daha hayırlı olan Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı ile değiştirdi”[1] buyurdu. Böylelikle hicretin birinci senesinde bayram mefhumu İslam tarihine dahil oldu. Bu seneden itibaren bayramlar, Müslümanların yekvücut halinin, birlik ve beraberliklerinin, dayanışmalarının bir sembol ve simgesi haline geldi. Bu günler selefin zihin dünyasında modern algının hilafına (zıddına) tatil olarak değil, Allah’a ibadet edebilmenin en makbul ve en güzel günleri olarak nakşedildi. Müslümanlar bugünlerde hususi olarak bir araya gelip beraberce veyahut yalnız olarak ibadetle meşgul olurlardı. Müslümanlar arasında ilan edilen kardeşliğin[2] hayata yansıması kabilinden olan bayram namazı da topluca kılınan namazlardan biriydi.

Bayram; neşe ve sevinç günü demektir. Arapçası “el-‘ıyd”dir. Bayram tebriklerine “ta’yîd”, bayramlaşmaya da “muayede” denir.

El-‘ıyd, sözlükte “sevinç ve hüzün gibi adet halini almış, alışılmış şey; insanların toplanma günü” anlamlarına gelir.[3] Bu günlere “el-‘ıyd” denilmesi ise her sene tekrar ediyor olmaları, bu zamanlarda hususiyetle (özellikle) Allah’ın kullarına birçok lütuf ve ihsanda bulunması veya bu günlerin gelmesi ile müminlere neşe ve sevincin arız olması sebebiyledir.[4]

Bayram namazı en sahih olan kavle göre vacip namazlardandır. Cuma namazının vücub ve eda şartları aynen bayram namazı içinde geçerlidir. Yani kendisine Cuma namazı farz olan kişilere bayram namazı kılmakta vaciptir. Ancak Cuma namazının hutbesi vacipken bayram namazlarında hutbe okunması sünnettir. Peygamber Efendimiz ﷺ bayram namazlarına terk etmeksizin devam etmiştir. O’nun herhangi bir işe devam etmesi, o fiilin vacip olduğuna delalet etmektedir.[5]

Bayram Namazının Vakti | Bayram Namazları Ne Zaman Kılınır?

Bayram namazlarının vakti; güneş doğduktan sonra yükselip kerahet vaktinin çıkmasıyla (güneşin doğumundan 40-45 dakika sonra) başlar, istiva zamanına kadar (güneşin tam tepe noktasında olduğu vakit; öğle namazından 40-45 dakika öncesi) devam eder.

Ramazan Bayramı namazı bir özürden dolayı ilk gün istiva zamanından önce kılınamayacak olursa ikinci gün istiva zamanına kadar kılınabilir. Eğer ikinci günde kılınamazsa artık hiçbir halde üçüncü gün kılınamaz. Kurban Bayramı namazı ise bir özür olduğunda üçüncü günün istiva zamanına kadar tehir edilebilir. Özürsüz ikinci veya üçüncü güne bırakmak caiz değildir. Bayram namazlarını istiva anında ve sonrasında kılmak hiçbir surette caiz olmadığı gibi bu namazların kazası da yoktur.[6]

Bayram Namazı Nasıl Kılınır?

Bayram namazları ikişer rekattır. Aşikâr okuyuşla ve cemaatle kılınır. Ezan ve kamet bulunmaksızın imam iki rekât Ramazan veya Kurban Bayramı namazını kıldırmaya niyet eder. Cemaatte aynı şekilde iki rekât bayram namazı kılmak için imama uymaya niyet eder. İftitah tekbiri alınır, eller bağlanır ve hep birlikte sessizce sübhaneke duası okunur. Sonra imam aşikâr, cemaatte sessizce “Allahu Ekber” diyerek üç defa tekbir alırlar. Her tekbirde eller yukarıya kaldırılıp daha sonra yanlara salıverilir. Tekbirlerin arasında üç tespih miktarı durulur. Üçüncü tekbirin peşinden eller bağlanır. İmam kıraat yapar, rükû ve secde ile devam edilir. İkinci rekâta kalkıldıktan sonra imam önce aşikâr olarak Fatiha ve bir miktar Kuran okur. Sonrasında tekrar üç defa tekbir alınır ve her tekbirde eller yana salıverilir. İmamın dördüncü tekbiri ile rükûa gidilir, secde ve teşehhütle namaz tamamlanır. Bayram namazlarındaki zait üç tekbir birinci rekâtta kıraatten önce ikinci rekâtta ise kıraatten sonra alınır.[7]

Namaz konulu diğer makalelerimizi buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

[1] Ebu Davud, 961; Ahmed b. Hanbel, 13359.

[2] Hucurat, 10.

[3] Asım Efendi, el-Okyanusu’l-Basit, çev. Mustafa Koç-Eyyüp Tanrıverdi, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı, II/1524.

[4] İbn Nüceym, el-Bahru’r-Raik, Daru’l-Marife,II/170.

[5] Ayni, el-Binaye, DKİ, III/98; İbrahim Halebi, Halebi Sağir, Şifa yay, s.555.

[6] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Yasin yay, s.156.

[7] İbrahim Halebi, Haleb-i Sağir. s.556; Ömer Nasuhi Bilmen, a.g.e. s.223.

Hakkında MEŞİHAT

Dini soruların cevap kapısı. İslam'a dair tüm sorularınızı Whatsapp aracılığıyla bize sorabilir; arama kısmından sitemizdeki yüzlerce cevaba ulaşabilirsiniz.

Ayrıca Bakınız

İslam dininde ve önceki dinlerde namaz ibadeti. Detaylı ve özet haliyle İslam'da namaz, şartları, vakitleri, türleri vb. konular

Namaz | İslam’da ve Diğer Dinlerde Namaz İbadeti

Namaz kelimesinin Arapça karşılığı “salât” olup sözlük anlamı dua etmek demektir. Arap şairler “salât” kelimesini …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir