Kaza namazı borcu olan kişi nafile namaz kılabilir mi?

Yeryüzünde hüküm süren semavi dinler arasında, hatta sistemleşmemiş olan bazı inanışların ön kabullerinde ve belki daha da ileri gitmek gerekirse mücerret ahlak penceresinden bakıldığı takdirde bile insanoğlunun herhangi bir borcunu yerine getirmesi gerekli (vacip) görülmüştür. Bunlar arasından yüce dinimiz İslam da bu konudaki hassasiyetini; yerine getirilmesi gereken sorumlulukları, insanların birbirlerine karşı olan ve Allah’a karşı olan borç ve sorumlulukları olarak ayırarak göstermiştir. Allah’a karşı olan sorumluluklarımızın en önde geleni ise namazdır. Namazı, hikmeti açısından bir benzetme ile anlatmak gerekirse; vakit, Allah tarafından kula verilen çok pahalı bir borç, buna karşılık olarak istenilen namaz ise, kişiden Allah’a geri ödenmesi istenen küçük bir karşılıktır. İnsanın bu cömert bahşiş karşısında kendinden istenileni yapmaması sadece ahlaki değerler açısından bile en büyük cürümlerden sayılır.

Bir Müslüman yerine getirmediği veya getiremediği bu ibadetleri sonrasında kaza etmesi gerekir. Ayrıca hiçbir özür bulunmaksızın namazı kazaya bırakmak çok büyük günahtır.[1] Kişinin vaktinde kılmamış olduğu beş vakit farz namazlarının kazasını kılması farzdır. Vitir namazının kazası ise vaciptir.[2]

Kaza namazları ile meşgul olmak, nafile namazlar ile meşgul olmaktan daha iyi ve daha önemlidir. Fakat farz namazların öncesindeki ve sonrasındaki sünnetler bundan müstesnadır. Bu sünnetleri terk ederek bunların yerine kazaya niyet edilmesi güzel değildir. Bu sünnetlere niyet edilmesi evladır. Hatta kuşluk ve tesbih namazları gibi, haklarında nakil bulunan nafile namazlar da böyledir. Çünkü bu sünnetler, farz namazları tamamlar ve bu sünnetler kılınmadığı takdirde yerlerinin doldurulması mümkün değildir. Kaza namazları ise, belli vakitleri olmadığı için her zaman yerine getirilmesi mümkündür.[3]

Bununla beraber namazları kazaya bırakmak günahtır. Bu günahtan mümkün olduğu kadar kurtulmak için sünnetleri feda etmek uygun olmaz. Böyle bir günahı işleyen kimsenin fazla ibadet ederek Allah’ın bağışlamasına sığınması gerekirken, kişi hakkında Peygamberin şefaatine vesile olacak bir takım sünnet ve nafileleri terk etmek nasıl uygun olabilir? Hem bir kısım vakit namazlarını kazaya bırakmak, hem de diğer bir kısım vakit namazlarını, kendilerini tamamlayan sünnetlerden ayırmak iki kat kusur olmaz mı? Buna aykırı olan bazı nakiller geçerli değildir. Hem sünnetleri hem de kaza namazlarını kılmaya elverişli vakit bulamadıklarını iddia edenler bulunursa bunlar insaflı bir iddiada bulunmuş sayılmazlar.[4]

[1] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Yasin yay, s.238.

[2] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Yasin yay, s.238.

[3] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Yasin yay, s.242.

[4] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Yasin yay, s.243.

Hakkında MEŞİHAT

Dini soruların cevap kapısı. İslam'a dair tüm sorularınızı Whatsapp aracılığıyla bize sorabilir; arama kısmından sitemizdeki yüzlerce cevaba ulaşabilirsiniz.

Ayrıca Bakınız

Bayram namazı, bayram namazları nasıl kılınır? İlk bayram namazı ne zaman kılınmıştır? Ramazan ve kurban bayramlarında

Bayram Namazı | Bayram Namazı Nasıl Kılınır?

Peygamber Efendimiz ﷺ Medine’yi teşrif buyurduğunda Medine halkının cahiliye döneminden kalma adetlerinden olan senede iki …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir