Kur’an-ı Kerim ayı olan Ramazan-ı Şerif’te Allah’ın kitabına karşı daha ehemmiyetli davranmamız adına Kur’an-ı Kerim ile ilgili hadis-i şerifleri bir araya getirdik. Rabbimiz cümlemize istifade nasip eylesin.
KUR’AN-I KERİM’İN FAZİLETİ
“Sizin en hayırlınız Kur’an-ı Kerim’i öğrenen ve öğretenlerinizdir.” Buhârî
“Sizden birinizin mescide gidip Allah’ın ayetlerinden bir, iki, üç veya dört ayet öğrenmesi sahip olacağı bir, iki, üç veya dört deveden kendisi için daha hayırlıdır. Bu adetler böylece devam eder.” Müslim
“Kur’an-ı Kerim’i güzel okuyanlar Sefere-i Kiram melekleri ile beraberdirler. Kur’an-ı Kerim’i zorlanarak okuyanlara ise iki kat ecir vardır.” Müttefekun Aleyh
“Kur’an okuyan mümin kavun gibidir. Kokusu da, tadı da güzeldir. Kur’an okumayan mümin hurma gibidir. Kokusu yoktur ama tadı güzeldir. Kur’an okuyan münafık fesleğen gibidir. Kokusu güzel ama tadı acıdır. Kur’an okumayan münafık acı kavun gibidir. Kokusu da, tadı da kötüdür.” Müttefekun Aleyh
“Allah (azze ve celle) Kur’an-ı Kerim (‘i okuyup amel etmeleri) sebebiyle bazı kavimleri yükseltir, (onu terk etmeleri sebebiyle de) bazı kavimleri alçaltır.”
“Kur’an okuyun! Zira o kıyamet günü ashabına şefaatçi olarak gelir. Bakara ve Âl-i İmran surelerini okumaya devam edin. Zira onlar kıyamet günü ashabını koruyan iki bulut gibi gelirler. Bakara suresini okuyun! Zira o berekettir, terki pişmanlıktır ve nasipsiz kimseler onu okumaya güç yetiremezler.” Müslim
“Kıyamet gününde Kur’an-ı Kerim onu okumayı ve manasıyla amel etmeyi terk edenlerle hesaplaşmak için Arş’ın altında bulunacaktır.” Beğavî, Şerhu’s-Sünne
“Kıyamet gününde Kur’an ehline, “Oku ve yüksel zira senin cennetteki derecen okuduğun ayet kadardır.” denilecektir.” Ahmed b. Hanbel
“İçerisinde Kur’an-ı Kerim’den hiçbir şey bulunmayan kimse harap bir ev gibidir.” Tirmizi
“Kur’an-ı Kerim’in diğer kelamlara üstünlüğü Allah’ın (azze ve celle) mahlûkata üstünlüğü gibidir.” Tirmizî
“Kur’an-ı Kerim’den bir harf okuyana 10 hasene vardır. Ben, Elif-Lam-Mim bir harftir demiyorum. Elif bir harf, Lam bir harf, Mim bir harftir.” Tirmizi
“Sizden öncekilerin haberleri, ileride başınıza gelecek olanlar ve aranızdaki işlerin hükmü Allah’ın kitabı Kur’an’dadır. O hakkı batıldan ayıran, kendisinde asla eğrilik bulunmayan bir kelamdır. Hangi kibirli onu terk ederse Allah (azze ve celle) onu helak eder. Kim Kur’an’dan başka hidayet ararsa Allah (azze ve celle) onu saptırır. O Allah’ın kuvvetli ipidir. Hikmetli öğüttür ve dosdoğru yoldur. Ona uyanlar haktan meyletmez. O, lisanlara ağır gelmez. Âlimler ondan doymaz. Onu okumanın lezzeti ve ondaki acayip manalar asla tükenmez.” Tirmizi
“Kur’an’dan haber veren doğru söyler. Onunla amel eden ecrini bulur. Onun hükmeden adil davranmış olur. İnsanları ona çağıran hidayete ve dosdoğru yola çağırmış olur.” Tirmizi
“Kur’an okuyan ve onunla amel eden kimsenin anne babasına kıyamet gününde nurdan bir taç giydirilir. Onun parıltısı güneşin parıltısından daha güzeldir.” Ahmed b. Hanbel
“İçerisinde Kur’an-ı Kerim bulunan deri (insan) ateşe atılsa dahi yanmaz (cehenneme girmez).” Dârimî
“Kim Kur’an-ı Kerim’i okur; onu ezberler; helalini helal, haramını haram sayarsa Allah (azze ve celle) o kimseyi cennete girdirir. O kişi ailesinden cehennemi hak etmiş on kişiye şefaatçi olur.” Ahmed b. Hanbel, Tirmizî
“Kur’an-ı Kerim’i namazda okumak, namaz dışında okumaktan faziletlidir. Kur’an-ı Kerim’i namaz dışında okumak sair tesbih ve tekbirlerden faziletlidir. Tesbih, sadakadan faziletlidir. Sadaka, nafile oruçtan faziletlidir. Oruç ise cehenneme karşı kalkandır.” Beğavî, Mesâbîhu’s-Sünne
Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) “Muhakkak bu kalpler suyu gören demirin paslandığı gibi paslanır.” buyurdu. Sahabe-i Kiram: “Bu pası giderecek şey nedir?” diye sordular. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de: “Ölümü sürekli hatırda tutmak ve çok Kur’an okumaktır.” buyurdu. Beyhakî
KUR’AN-I KERİM’DEKİ SURE VE AYETLERİN FAZİLETLERİ
Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) uyumadan önce İsra, Hadid, Haşr, Saff, Cuma, Teğabün ve ‘Ala surelerini okur ve şöyle buyururdu: “Elbette bu surelerde bin ayetten daha hayırlı bir ayet vardır.” Tirmizî
“Zilzal suresi Kur’an-ı Kerim’in yarısına denktir. İhlas suresi Kur’an-ı Kerim’in 1/3’üne denktir. Kafirun suresi Kur’an-ı Kerim’in ¼’üne denktir.” Tirmizî
“Her şeyin bir zirvesi olur. Kur’an-ı Kerim’in zirvesi de Bakara suresidir. Her şeyin özü vardır. Kur’an’ın özü de mufassal surelerdir (Hucurat suresinden Kur’an-ı Kerim’in sonuna kadar.)” Dârimî
“Her şeyin süsü vardır. Kur’an-ı Kerim’in süsü de Rahman suresidir.” Beyhakî
“Her gece Vakıa suresi okumaya devam eden kişi fakirlik görmez.” Beyhakî
Hz. Ali (radıyallahu anh) anlatıyor: Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) Sebbih isme rabbike’l-e‘la suresini severdi. Ahmed b. Hanbel
Bir adam Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’e gelip, “Ya Rasulallah! Bana Kur’an-ı Kerim’den bir şeyler öğretir misin?” dedi. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), “Elif-Lam-Mim ile başlayan üç sureyi okumasını tavsiye etti.” Adam: “Ben ihtiyarım, unutkanım, dilim de dönmüyor. Buna güç yetiremem.” dedi. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de, “O zaman Ha-Mim ile başlayan üç sureyi oku.” buyurdu. Adam aynı şeyleri söyleyince Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem): “O vakit Zilzal (İza zülzileti’l-ardu) suresini oku.” buyurdu. Adam: “Seni hak ile gönderen Allah’a yemin ederim ki ne arttırırım ne eksiltirim.” dedi ve gitti. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de, “Adamcağız kurtuldu, adamcağız kurtuldu.” buyurdu. Ahmed b. Hanbel
“İhlas, Felak ve Nas surelerini sabah akşam 3 kez okumak tüm dünya ve ahiret sıkıntılarını giderir.” Tirmizî
“Cuma geceleri Hud suresini okuyun!” Dârimî
Fatiha Suresi
“Fatiha suresinin misli ne Tevrat’ta ne İncil’de ne Zebur’da ne de Kur’an-ı Kerim’de yoktur.” Tirmizi
“Fatiha suresi tüm hastalıklara şifadır.” Dârimî
Bakara Suresi
“Evlerinizi kabirlere çevirmeyin. Muhakkak şeytan içerisinde Bakara suresi okunan evden kaçar.” Müslim
Ayete’l-Kürsî
“Kur’an-ı Kerim’deki en yüce ayet ‘Allahü la ilahe illa hüve…’ ayetidir. (Ayete’l-Kürsî) Müslim
“Yatağına girdiği zaman Âyetü’l-kürsî’yi, (Allahü lâ ilâhe illâ hüve’l-hayyü’l-kayyûm âyetini) başından sonuna kadar okuyan kimsenin yanında Allah tarafından sürekli bir koruyucu bulunur ve sabaha kadar şeytan ona asla yaklaşamaz.” Müttefekun Aleyh
Ebû Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) beni Ramazan zekâtı olan sadaka-i fıtri korumakla görevlendirmişti. Bir adam gelip yiyecek şeylerden avuçlamaya başladı. Adamı tuttum ve: “Vallahi seni Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in huzuruna götüreceğim.” dedim.
Adam: “Şüphesiz ben muhtacım, çoluğum çocuğum ve pek çok ihtiyacım var.” dedi. Bunun üzerine ben adamı salıverdim. Sabaha çıkınca Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Yâ Ebâ Hüreyre! Dün gece tutsağın ne yaptı?” buyurdu.
Ben de: “Yâ Rasulallah! İhtiyaç içinde bulunduğunu ve çoluk çocuğu olduğunu söyledi, ben de acıdım ve salıverdim.” dedim.
Resûl-i Ekrem: “O sana yalan söyledi, tekrar gelecek.” buyurdu. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in bu sözü üzerine tekrar geleceğini anladım ve onu gözetlemeye koyuldum. Adam geldi ve yine yiyecek şeylerden avuçlamaya başladı. Bunun üzerine: “Seni Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in huzuruna çıkaracağım.” dedim.
Adam: “Beni bırak, çünkü ben gerçekten muhtacım. Çoluk çocuğum da var. Bir daha gelmem.” dedi. Ben de acıdım ve salıverdim. Sabah olunca yine Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bana: “Yâ Ebâ Hüreyre! Dün gece tutsağın ne yaptı?” diye sordu. Ben de: “Yâ Rasûlallah! Bana yine ihtiyaç içinde bulunduğunu ve çoluk çocuğu olduğunu söyledi, ben de acıdım ve salıverdim.” dedim.
Peygamberimiz: “O kesinlikle sana yalan söyledi, ama tekrar gelecek.” buyurdu. Ben de üçüncü defa gelmesini bekledim. Gerçekten geldi ve yine yiyecek şeylerden avuçlamaya başladı. Onu tekrar yakaladım ve: “Seni mutlaka Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in huzuruna çıkaracağım; artık bu üçüncü ve son gelişindir. Bir daha gelmeyeceğine söz veriyorsun, sonra tekrar geliyorsun.” dedim.
Bu defa bana: “Beni bırak! Allah’ın seni faydalandıracağı bazı kelimeleri ben sana öğreteyim.” dedi. Ben: “O kelimeler nelerdir?” dedim. O: “Yatağına girdiğinde Âyetü’l-kürsî’yi oku. O takdirde, senin yanında Allah tarafından sürekli bir koruyucu bulunur ve sabaha kadar şeytan sana yaklaşamaz.” dedi. Bunun üzerine ben onu salıverdim.
Sabah olunca Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bana: “Tutsağın dün gece ne yaptı?” diye sordu. Ben de: “Yâ Rasulallah! Allah’ın beni faydalandıracağı birtakım kelimeleri bana öğreteceğini söyledi, ben de onu salıverdim.” dedim.
Peygamber Efendimiz: “O kelimeler neler?” diye sordu, ben de o kimsenin bana: “Yatağına girdiğin zaman Âyetü’l-kürsî’yi, “Allahü lâ ilâhe illâ hüve’l-hayyü’l-kayyûm” âyetini başından sonuna kadar oku; senin yanında Allah tarafından sürekli bir koruyucu bulunur ve sabaha kadar şeytan sana asla yaklaşamaz.” dediğini söyledim.
Bunun üzerine Nebî sallallahu aleyhi ve sellem: “Bak hele! Kendisi yalancı olduğu hâlde bu sefer sana doğruyu söylemiş. Üç gecedir kiminle konuştuğunu biliyor musun ey Ebû Hureyre?” dedi. Ben: “Hayır, bilmiyorum.” dedim. Resûl-i Ekrem: “O şeytandır!..” buyurdular. Müttefekun Aleyh
Amenerrasulü (Bakara Suresinin Son İki Ayeti)
Semadan inen bir melek Efendimize şöyle hitap etti: “Senden önce hiçbir Peygambere verilmeyip sana verilen 2 nurla müjdelen. Fatiha suresi ve Bakara suresinin son iki ayeti (Amenerrasulü). Onları her okuduğunda (dünya ve ahiret namına isteklerin) sana verilir.” Müslim
“Gece okunan Bakara suresinin son iki ayeti, mümini şerlerden korumaya yeter.” Müttefekun Aleyh
“Bir evde üç gün peş peşe Amenerrasulü okunmazsa şeytan oraya yaklaşır.” Tirmizî
Al-i İmran Sûresinin Son Ayetleri
“Kim bir gecede Al-i İmran suresinin son on ayetini okursa o kimseye geceyi ihya etmiş sevabı verilir.” Dârimî
“Cuma gecesi Al-i İmran suresinin son on ayetini okuyan kişiye melekler sabaha kadar dua eder.” Dârimî
Kehf Sûresi
“Kehf sûresinin ilk on ayetini ezberleyen kimse Deccal’in fitnesinden emin olur.” Müslim
“Cuma gecesi Kehf suresi okuyan kimse için iki Cuma arası nur parlar.” Beyhakî
Yasin Suresi
“Her şeyin bir kalbi vardır. Kur’an’ın kalbi de Yasin suresidir. Yasin suresini okuyan kişiye Kur’an-ı Kerim’i on kez hatmetmiş sevabı verilir.” Tirmizî
“Allah (azze ve celle) yerleri ve gökleri yaratmadan bin sene evvel Yasin ve Taha surelerini okudu. Melekler bu sureleri işitince şöyle dediler: “Bu ayetler kendilerine inecek olan ümmete müjdeler olsun. Bu ayetleri ezberleyenlere müjdeler olsun. Bu ayetleri okuyanlara müjdeler olsun.”” Dârimî
“Gündüzün evvelinde Yasin-i Şerif okuyan kişinin ihtiyaçları giderilir.” Dârimî
Lev Enzelna
“Kim sabahladığında üç kez ‘Euzü billahi’s-semiil alimi mine’ş-şeytani’r-racim’ dedikten sonra Lev Enzelna’yı okursa Allah (azze ve celle) o kimse için 70.000 melek tayin eder. Bu melekler akşama kadar ona dua ederler. O kişi o gün ölürse şehit olarak ölür. Bunu akşamladığında yaparsa da aynıdır.” Tirmizî
Mülk Suresi
Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Secde ve Mülk surelerini okumadan uyumazdı. Ahmed b. Hanbel
Duhan Suresi
“Kim bir gecede Duhan suresini okursa 70.000 melek o kimsenin affedilmesi için sabaha kadar dua eder.” Tirmizî
“Cuma gecesi Duhan suresini okuyan kimsenin günahları affedilir.” Tirmizî
Nebe Suresi (Amme)
“Nebe suresi (Amme yetesaelün), kendisini okumaya devam eden kimseye şefaat eder.” Ahmed b. Hanbel
Sahabe-i Kiram’dan bazıları yanlışlıkla bir kabre bastılar. Bir baktılar ki kabirdeki kişi Nebe suresini okuyor. Bitene kadar dinlediler ve durumu Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)’e bildirdiler. Efendimiz şöyle buyurdu: “O sure kabir azabından kurtarıcıdır.” Tirmizî
İhlas Sûresi
“İhlas sûresi Kur’an-ı Kerim’in 1/3’üne denktir.” Müslim
Sahabe-i Kiram’dan birisi Peygamber Efendimize, “Ya Rasulallah! Ben İhlas suresini çok seviyorum.” dedi. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de: “Bu sevgi seni cennete girdirir.” buyurdu. Buhârî ve Tirmizî.
“Kim günde 100 kere İhlas suresini okursa kul hakları hariç 50 yıllık günahı affedilir.” Tirmizî
“Kim yatacağı zaman sağ yanına yatar ve 100 kere İhlas suresini okursa kıyamet günü olduğunda Allah (azze ve celle) ona şöyle buyurur: ‘Ey kulum! Sağından cennete gir.’” Tirmizî
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) İhlas suresi okuyan bir kişiyi duydu ve “Vacip oldu.” buyurdu. “Ne vacip oldu ya Rasulallah?” diye sorulunca, “Cennet” buyurdu. Muvatta, Tirmizî
Sahabe-i Kiram’dan birisi Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’e, “Ya Rasulallah! Bana yatağa yatınca okuyabileceğim bir şey öğretir misiniz?” dedi. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), “İhlas suresini oku zira o şirkten beraattır.” buyurdu. Ebû Davud, Tirmizî
“Kur’an-ı Kerim’in en faziletli suresi İhlas suresidir, en faziletli ayeti Ayete’l-Kürsî’dir. Bakara suresinin son iki ayeti ise Allah (azze ve celle)’nin arşının altındaki rahmet hazinelerindendir. Bu ayetler dünya ve ahiret hayırlarının tümünü toplamıştır.” Dârimî
Felak ve Nas Sureleri
“Allah’a sığınmak hususunda Felak ve Nas surelerinin benzeri görülmemiştir.” Müslim
Aişe (radıyallahu anha) annemiz anlatıyor: “Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) gece yatağına geldiği zaman ellerini birleştirir ve nefesini ellerinin içine üfleyerek İhlas, Felak ve Nas surelerini okurdu. Sonra gücü yettiği kadar başını, yüzünü ve tüm vücudunu elleriyle mesh ederdi. Bunu üç kez yapardı.” Müttefekun Aleyh
Kur’an İlimleri konusundaki diğer yazılarımızı buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.