Kutsal kitaplar nelerdir? Suhuf ne demektir?

Allah (celle celalühü) Hazretleri insanlar için kendilerinden olan peygamberler gönderdiği gibi bu peygamberlerden bir kısmına kutsal kitaplar göndererek insanlara kendi isteklerini, emirlerini, yasaklarını ve hikmetlerini bildirmiştir.

Bu kutsal kitapları Allah (celle celalühü) peygamberlerine vahyetmiştir. Yani bunları ya Cebrail (aleyhisselam) vasıtası ile veya başka bir yol ile ihsan buyurmuştur. Bu kitaplara kütüb-i ilahiye (ilahi kitaplar)” denildiği gibi, sahip oldukları yükseklikten dolayı kütüb-i semaviye (semavi kitaplar)” ve Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla indirilmiş oldukları için de kütüb-i münzele (indirilmiş kitaplar)” adı verilir.[1]

Kutsal Kitaplara İman Nedir?

Kitaplara iman, peygamberlere verilen kutsal kitapların hepsine inanıp, içindeki hükümleri kabul etmektir. Bu kitaplara imanın farz olduğunu efendimiz bize şöyle bildiriyor:

Ömer İbnü’l-Hattâb (radıyallahu anh)’dan gelen rivayete göre Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’e gelen adam “İman nedir?” diye sorar:

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) cevap olarak: “Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe inanmandır. Yine kaderin hayrına ve şerrine iman etmendir.[2] buyurmuştur.

Hadisi şerifte açıkça Allah (celle celalühü)’nun bize ihsan ettiği kutsal kitaplara inanmanın, İslam dininin gereklerinden biri olduğu beyan edilmiştir. Konu ile alakalı Kur’an-ı Kerim’de Allah (celle celalühü) şöyle buyurmaktadır:

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُٓوا اٰمِنُوا بِاللّٰهِ وَرَسُولِهٖ وَالْكِتَابِ الَّذٖي نَزَّلَ عَلٰى رَسُولِهٖ وَالْكِتَابِ الَّـذٖٓي اَنْزَلَ مِنْ قَبْلُؕ وَمَنْ يَكْفُرْ بِاللّٰهِ وَمَلٰٓئِكَتِهٖ وَكُتُبِهٖ وَرُسُلِهٖ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالاً بَعٖيداً

“Ey iman edenler! Allah’a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr eden kimse iyice sapıtmıştır.”[3]

Bunula birlikte, kim ki: “Ben Kuran’a inanıyorum ancak bazı hükümlerine inanmıyorum.” derse bu kişi İslam dininden çıkmış olur. Zira Kur’an-ı Kerim’de bu konuyla alakalı Allah (celle celalühü) şöyle buyuruyor: 

اَفَتُؤْمِنُونَ بِبَعْضِ الْكِتَابِ وَتَكْفُرُونَ بِبَعْضٍ فَمَا جَزَٓاءُ مَنْ يَفْعَلُ ذٰلِكَ مِنْكُمْ اِلَّا خِزْيٌ فِي الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ الْقِيٰمَةِ يُرَدُّونَ اِلٰٓى اَشَدِّ الْعَذَابِ وَمَا اللّٰهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ

“Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? İçinizden bu şekilde davranan birinin dünya hayatındaki cezası ancak rezil rüsva olmaktır; kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine itilirler. Allah sizin yapmakta olduğunuzdan habersiz değildir.”[4]                 

Kutsal Kitaplar Nelerdir?

Kutsal kitapları iki başlık altında ele alabiliriz:

  • Kitap halinde olanlar.
  • Suhuf (sahifeler) halinde olanlar.

Dört büyük kitap nedir?

Hacimli bir kitap halinde olan kutsal kitaplar, dört büyük kitap diye adlandırılır. Bunlar:

  1. Tevrat
  2. Zebur
  3. İncil
  4. Kur’an-ı Kerim’dir.

Tevrat Musa (aleyhisselam)’a verilmiştir. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:

وَإِذْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ وَالْفُرْقَانَ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ

“Hani biz, doğru yolu bulasınız diye Musa’ya kitabı (Tevrat’ı) ve Furkan’ı vermiştik.”[5]

Zebur Davud (aleyhisselam)’a verilmiştir. Bununla alakalı ayet ise şudur:

وَرَبُّكَ أَعْلَمُ بِمَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَلَقَدْ فَضَّلْنَا بَعْضَ النَّبِيِّينَ عَلَى بَعْضٍ وَآتَيْنَا دَاوُودَ زَبُورًا

“Rabbin, göklerde ve yerde olan herkesi en iyi bilendir. Gerçekten biz, peygamberlerin kimini kiminden üstün kıldık. Davud’a da Zebur’u verdik.”[6] 

İncil İsa (aleyhisselam)’a verilmiştir. Bu husustaki ayeti kerime:

وَقَفَّيْنَا عَلٰٓى اٰثَارِهِمْ بِعٖيسَى ابْنِ مَرْيَمَ مُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ مِنَ التَّوْرٰيةِࣕ وَاٰتَيْنَاهُ الْاِنْجٖيلَ فٖيهِ هُدًى وَنُورٌۙ وَمُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ مِنَ التَّوْرٰيةِ وَهُدًى وَمَوْعِظَةً لِلْمُتَّقٖينَ

Ardından o peygamberlerin yolu üzere, kendinden önce gelmiş olan Tevrat’ı tasdik edici olarak Meryem oğlu Îsâ’yı gönderdik. Ona da içinde hidayet ve nur bulunan, kendinden önce gelmiş olan Tevrat’ı tasdik edici, takvâ sahipleri için bir yol gösterici ve bir öğüt olarak İncil’i verdik.”[7] 

Kur’an-ı Kerim Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)’e verilmiştir. Bu konuda Allah (celle celalühü) şöyle buyuruyor:

وَلَقَدْ اٰتَيْنَاكَ سَبْعاً مِنَ الْمَثَانٖي وَالْقُرْاٰنَ الْعَظٖيمَ

“Kuşkusuz sana tekrar tekrar okunandan (ayetlerden) yedisini ve yüce Kur’an’ı verdik.”[8]

Hangi Peygamberlere Suhuf Gönderilmiştir?

Kendisine suhuf gönderilen peygamberler de dörttür:

Hazreti Adem’e           : 10 sahife,

Hazreti Şit’e                : 50 sahife,

Hazreti İdris’e             : 30 sahife,

Hazreti İbrahim’e        : 10 sahife verilmiş olduğu rivayet olunmaktadır.

Tahrif Edilmiş Kutsal Kitaplar Hususunda İnancımız Nasıl Olmalıdır?

Bütün kutsal kitaplar, insanlar için birer rahmet birer mukaddes rehber olmuştur. Bu sebeple bunların hepsine iman ile mükellefiz. Bu kitaplardan herhangi birisini inkâr, hepsini inkâr demektir. Hâlbuki bir mümin Allah (azze ve celle)’nin bütün kitaplarına inanır ve Hak Teâlâ’nın insanlara son kitabı olan Kur’an-ı Azim’e sarılır, onun hükümlerine riayet etmeye çalışır.

Bugün kutsal kitaplar, yeryüzünde tamamen mevcut değildir. Aradan asırlar geçip birçok milletler tarihe karışmış olduğundan bu kitaplardan birçoğu büsbütün kaybolmuş, bir kısmı da pek çok değişime uğrayıp asılları ortadan kalkmış, yerlerini bir takım tarihi kitaplar tutmuştur.

Mesela bugün elde bulunan Tevrat, Zebur, İncil nüshalarından hiçbiri Allah (azze ve celle)’nin Musa, Davud, İsa (aleyhimüsselam)’a vermiş olduğu kitapların aynısı değildir. Ancak Kur’an-ı Kerim aslının aynısı olması bakımından tamamen korunmuş bulunmaktadır, bir kelimesi bile değişikliğe uğramamıştır.

Kur’an-ı Kerim’in korunmuş olduğuna delil Allah (azze ve celle)’nin şu sözüdür:

اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ

Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz.[9]

Netice

Kutsal kitaplar hususunda inancımız şöyle olmalıdır: Kur’an-ı Kerim son kutsal kitaptır ve tahrif edilmemiştir. İndirilmesiyle birlikte diğer kitapların hükmünü kaldırmıştır. Diğer kutsal kitaplar haktır, ancak tahrife uğramıştır. Dolayısıyla bir Müslüman Kur’an’ı Kerim ile amel etmekle ve dört kitabın asıllarının Allah (azze ve celle) tarafından indirildiğine inanmakla yükümlüdür.

İslam İnanç Esasları konulu diğer yazılarımız için tıklayın.

[1] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Yasin Yayınevi, s.36.

[2] Hadis-i şerifte geçen “adam” Hazreti Cebrail’dir, insan kılığında Efendimize gelmiştir.

[3] Nisa, 136.

[4] Bakara, 85-86.

[5] Bakara, 53.

[6] İsra, 55.

[7] Mâide, 46.

[8] Hicr, 87.

[9] Hicr, 9.

Hakkında Aziz Türkmânî

Bir yorum

  1. Teşekkür ederiz hocam

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir