Allah ﷻ insanı Ahsen-i Takvim üzere yani en güzel biçimde yarattığını Kur’an-ı Hakîm’de ifade etmiştir. İslam bu güzelliğin üzerinde oynama yapılmasını birtakım kaidelere bağlamıştır. Şer-i şerif, o kaidelere riayet etmeden emanet olarak verilen beden üzerinde hür bir tasarrufu yasaklamıştır. İnsanın hür tasarrufa sahip olmadığı alanlardan biri de saçında yapacağı tasarruflardır. Saç ektirmek hususunda dini kaidelere geçmeden evvel bu ameliyenin tıbbi boyutunu ele almak uygun olacaktır.
Tıbbi Açıdan Saç Ektirmek
Uzmanların ifade ettiğine göre ülkemizde saç ektirmek isteyen kişi şu iki yoldan birini tercih edebilmektedir:
1. FUE (Follicular Unit Extraction)
Bu yöntem, lokal anestezi altında herhangi bir cerrahi işlem yapılmadan saç köklerinin saçlı deri üzerinden micromotor yöntemi ile 0,9mm ve daha küçük çaplı aletlerle teker teker alınmasıdır. Bu işlemde kesi yapılmadığı için dikiş atılması gerekmemektedir. Çıkarılan saç kökleri, hücre suyunda bekletilerek saç ekimi başlayana kadar sağlıklı kalmaları sağlanır. Günümüzde saç ektirmek isteyenlere %90 bu yöntem uygulanmaktadır.
2. FUT (Follicular Unit Transplant)
Ensenin üst kısmı olan iki kulak arasındaki alandan lokal anestezi altında cerrahi bir işlemle doku parçası alınmasıdır. Çıkarılan bu parça tekli ve ikili gruplara ayrılır. Ayrılan bu parçalar (greft), lokal anestezi ile açılan kanallara yerleştirilir. Bu bölgede saç alınma işlemi sırasında bir doku kesimi yapıldığı için, estetik dikiş ile kapatmak gerekmektedir.[1]
Fıkhi Açıdan Saç Ektirmek
Yukarıda da kısaca izah edildiği üzere şeriat, kulun, bedeni üzerinde şer’i ölçüler dışında yapacağı tasarrufları Cenab-ı Hakkın verdiği güzelliği kabul etmeyip yeniden bir güzellik verme çabası olarak görmüş ve yasaklamıştır. Nitekim Cenabı Hak şöyle buyurur: “(Şeytan şöyle dedi): Onları mutlaka saptıracağım, muhakkak onları boş kuruntulara boğacağım, kesinlikle onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar (putlar için nişanlayacaklar), şüphesiz onlara emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler. Kim Allah’ı bırakır da şeytanı dost edinirse elbette apaçık bir ziyana düşmüştür.”[2]
Ayet-i kerimede geçen Allah’ın yarattığını değiştirmek ifadesinden fıtratı değiştirmek kast edilmiştir. Fıtrat: İnsanların yaratılışlarında esas olan ve genelinde bulunan ortak özelliktir. Mesela erkeklerde sakalın olması fıtratın icabıyken, kadında sakalın olması ise fıtrata aykırıdır.[3] Bu ayet-i kerime ve bu husustaki hadis-i şeriflerden keyfi şekilde yaratılışa müdahale etmenin caiz olmadığı anlaşılmaktadır.
Saç ektirmeye benzer bir ameliye Asr-ı Saadet’te de uygulanmaktaydı. Başkalarının saçlarını kendi saçlarına ekleyerek daha fazla saça sahip olmak şeklinde uygulanan bu uygulama hakkında Efendimiz ﷺ şöyle buyurmuştur: “Allah saç ekleyene, ekletene, dişlerinin arasını -güzellik için- dolgu maddesi ile doldurana ve Allah ﷻ’nün verdiği yaratılışı değiştirene lanet etsin.”[4] Efendimiz ﷺ’in bu ifadesinden saçta yapılacak değişikliğin de fıtratı değiştirme kapsamında değerlendirildiği anlaşılmaktadır.
Netice: Kişinin, Allah ﷻ’nün kendisine fıtrat olarak takdir ettiği kelliği yukarıda ifade edilen iki saç ektirme yöntemi ile de değiştirmesi caiz değildir. Fakat herhangi bir müdahale olmadan doğal yollar ile yapılan (bitkisel yahut kimyasal ilaç sürmek veya belirli gıdaları tüketmek gibi) tedaviler caizdir. Şu kadar var ki, doğal yollar ile tedavi olamayıp, herhangi bir sebepten genç sayılabilecek yaşlarda saçları dökülen ve bunu kendisine sağlık problemi olarak gören kimseler için bir istisna söz konusudur. Saçlarını kaybettiği için çok ciddi psikolojik sorunlar yaşayan kimselerin, yukarıda anlatılan yöntemlerle saç ektirmelerine özel olarak cevaz verilebilir.
Allah ﷻ en doğrusunu bilir…
[1] Taha Nas, İslam Hukuku Açısından Saç Ekiminin Hükmü, s.55.
[2] Nisâ, (119).
[3] Elmalılı Hamdi Yazır, İslam Hukûku ve Hukûku İslâmiye Kâmusu, Eser Neşriyat, I/460.
[4] Nesâi, (5253).