Kurban kesmesi vacip olan bir Müslüman bizzat kurbanını kesebildiği gibi birisine vekâlet vererek de kestirebilir. Kudreti olanın kurbanı kendisi kesmesi, gücü yetmeyen kimsenin başında durarak başkasına kestirmesi müstehaptır.[1] Zira Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Fâtıma validemize: “Ey kızım, sen kurbanın kesilirken yanında hazır bulun. Zira kurban kanının ilk damlasının yere düşmesiyle bütün günahların affedilir.” buyurmuşlardır.
Yine Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), “Benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.”[2] duasının okunmasını tavsiye etmişlerdir.
Kurbanı bizzat kesmek veya kesilirken başında bulunmak müstehap olmakla birlikte şart değildir. Dolayısıyla kurbanın dünyanın herhangi bir yerinde kesilmesi üzere vekâlet vermek caizdir. Ancak kesilip-kesilmediğinin takipçisi olmak gerekir.
[1] Fetevâ-İ Hindiye, Cilt:5 Syf:370
[2] En‘am, 6/162