Mikdam b. Ma‘dî Keribe (radıyallahu anh)’ın rivayetine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah (celle celalühü) annelerinize iyilik etmenizi emrediyor. Sonra yine annelerine iyilik etmenizi emrediyor. Sonra babalarınıza iyilik etmenizi emrediyor. Sonra da yakınlık sırasına göre akrabalarınıza iyilik etmenizi emrediyor.”
* * *
Hz. Osman’ın kölesi olan Ebû Eyyüb Süleyman anlatıyor: Ebû Hureyre (radıyallahu anh) Perşembe akşamı, Cuma gecesi bize geldi ve şöyle dedi: “Akrabasıyla ilişkisini kesen herkesi yanımızdan kalkması (ve akrabasını ziyaret etmesi) için ayıplıyorum.” Söylediğini üç defa tekrar edene kadar kimse kalkmadı. Üçüncüde iki senedir halasıyla görüşmeyen bir genç kalktı ve halasının yanına gitti.
Halası: “Ey kardeşimin oğlu, seni buraya getiren nedir?” diye sordu. O da, “Ebû Hureyre’nin şöyle söylediğini işittim.” dedi.
Halası: “Ebû Hureyre’ye git ve ona niye böyle söylediğini sor.” dedi. Bunun üzerine Ebû Hureyre (radıyallahu anh) şöyle dedi: Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’i şöyle söylerken işittim: “Âdemoğlunun amelleri her Perşembe akşamı, Cuma gecesi şanı yüce olan Allah’a arz olunur. Akraba ziyaretini kesen kimsenin amelleri kabul olunmaz.”
* * *
İbn Ömer (radıyallahu anhüma) şöyle demiştir: “Kişinin Allah rızasını talep ederek kendine ve ehline harcadığından dolayı Allah (celle celalühü) o kişiye mükâfat verir. İyilik etmeye önce kendi iyalinden (bakmakla yükümlü olduklarından) başla! Fazla imkânın olursa yakınlık derecesine göre akrabanı gözet. Daha da fazla olursa dilediğine ver.”