Abdestin sünnetleri başlıca 18 tanedir.
1- Abdeste başlarken temiz olan elleri bileklere kadar yıkamak. Temiz olmayan elleri yıkamak ise farzdır. Böylece diğer uzuvlar kirlenmiş olmaz.
2- Abdeste “Eüzü Besmele” ile başlamak. Abdest arasında okunacak Besmele ile bu sünnet yerine getirilmiş olmaz. (Hanbelîlere göre, abdestin başlangıcında Besmele okumak vaciptir; kasten terk edilirse, abdest batıl (geçersiz) olur. Yanılarak veya bilmeyerek terk edilmesi abdesti geçersiz kılmaz.)
3- Niyet etmek: Abdesti, namaz kılmaya veya abdestsizliği gidermeye veya Yüce Allah’ın emrini yerine getirmeye niyet ederek almak. Niyet kalp ile olur, dil ile “Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya” denilmesi güzel görülmüştür. Niyetin vakti, elleri veya yüzü yıkamaya başlama zamanıdır. (Malikîlerle Şafiîlere göre, abdestin başında niyet etmek farzdır. Hanbelîlere göre de niyet abdestin sıhhatinin şartıdır.)
4- Mazmaza (ağıza su vermek) ve istinşak (buruna su çekmek). Şöyle ki: Elleri yıkadıktan sonra önce üç kez ağıza dolusunca su alınır ki, buna “Mazmaza” denir. Sonra üç kez de burnun yumuşağına kadar gidecek şekilde buruna su verilir ve sümkürülür. Buna da “İstinşak” denir. Her su verişte su yenilenir. Bunları yapmakla hem ağzın hem de burnun içi yıkanmış ve kullanılacak suyun tadı ve kokusu anlaşılmış olur.
5- Mazmaza ve istinşakı aşırı derecede yapmak. Şöyle ki: Mazmazada su, boğaza kadar iner. İstinşakta su, burnun katı yerine kadar çıkarılır. Fakat oruçlu olanlar mazmaza ve istinşakı böyle aşırı yapması uygun değildir.
6- Misvak kullanmak.
Şöyle ki; misvak, arak denilen ağacın dalından yapılan ve dişleri temizlemek için kullanılan bir fırçadır. Böyle lifleri olan diğer ağaç dallarından da yapılabilir. Misvak, parmak kalınlığında ve bir karış boyunda olmalıdır. Sağ ele alınır ve serçe parmağın üstünden geçirilir, baş parmak ve işaret parmağı ile tutularak ıslak olan ağzın sağ tarafından enine olarak dişler fırçalanır. Misvak kullanmak oruca zarar vermez.
Ayrıca misvağın dişleri temizlemek dışında diş etlerini beslemek ve ağız kokusunu gidermek gibi daha birçok faydası vardır.
Kadınlar oruçlu olmadıkları zaman çiğnedikleri sakız misvak görevini görür.
7- Sıra gözetmek: Abdest alırken önce yüz, sonra kollar yıkanır. Bundan sonra başa mesh edilir ve arkasından da ayaklar yıkanır. Ayaklarda mest varsa, mestlerin üzeri mesh edilir. Bu şekilde sıra gözetilmezse, yine abdest sahih olur, ancak sünnete uyulmuş olmaz. (Şafiî ve Hanbelîlere göre, abdest alırken bu sıraya uymak farzdır.)
8- Abdeste sağ taraftan başlamak: Sağ kol, sol koldan önce ve sağ ayak, sol ayaktan önce yıkanır.
Sağ taraf daha şerefli olduğu için böyle yapılır.
9- Abdest uzuvlarını (organlarını) üçer kez yıkamak. Bunlardan biri farz, diğer ikisi sünnettir. Üçten fazla veya üçten az yıkamak sünnete aykırıdır. Şüphe sebebiyle veya su azlığı dolayısıyla bu sayılar azaltılıp çoğaltılabilir.
10- Elleri ve ayakları yıkamaya başlarken parmak uçlarından başlamak.
11- Eller ve ayaklar yıkanırken parmakların arasını yoklayıp yıkamak (hilallemek): El parmakları birbirine sokularak, ayak parmakları da el parmaklarından biri ile yapılır. Sol elin serçe parmağı ile sağ ayağın altından ve serçe parmağın arasından hilallemeye başlayarak sıra ile sol ayağın serçe parmağında sona erdirilmesi iyidir. Parmakları akar suya koymak da hilalleme yerine geçer.
12- Abdest suyunu, bıyıkların ve kaşların altlarına ve yüzün çevresinden sarkmış bulunan fazla kıllara eriştirmek.
13- Sakalın çeneden aşağıya uzamış kısmını mesh etmek ve sık olan sakalı bir avuç su ile alt tarafından el parmakları ile hilallemek. Bu, iki İmama (İmam Ebu Yusuf, İmam Muhammed) göre sünnettir, İmamı Azam’a göre müstehaptır.
14- Başın tamamını bir su ile mesh etmek.
Buna “Kaplama Mesh” denir. Sünnet üzere kaplama mesh şöyle yapılır: Her iki el tamamen ıslatılır. Sonra bu iki elin başparmakları ile işaret parmaklarından sonra gelen üç parmak birbirine bitiştirilir. Bu ellerin ayaları yukarı kaldırılıp o bitişik parmaklar uç uca gelmek üzere birbirine yaklaştırılır.
Böylece bitişik halde olan iki elin parmakları başın ön tarafından enseye kadar çekilir. Sonra ellerin ayaları başın iki tarafına yapıştırılarak ense tarafından başın önüne kadar çekilir. Böylece bütün başın meshi bitmiş olur. Sonra başa değdirilmeyen başparmakların içi ile kulakların dışları ve şehadet parmakları ile de kulakların içleri mesh edilir. Parmakların arkaları ile de boyun mesh edilir. Bununla beraber başın her tarafı istenildiği bir şekilde mesh edilebilir. (Şafiîlere göre, meshi üç kez tekrarlamak sünnettir.)
15- Kulakları mesh etmek. Bu mesh bir su ile yapılabileceği gibi yukarıda bildirildiği şekilde de yapılabilir. Serçe parmaklarını kulak deliklerine sokarak kımıldatmalıdır. (Hanbelîlere göre, kulakları ve içlerini mesh etmek farzdır; çünkü bunlar da baş kısmına dahildir.)
16- Boynu mesh etmek: Başı ve kulakları mesh ettikten sonra, iki elin üç parmağının arkasıyla yeni bir suya gerek kalmaksızın boyun mesh edilir. Boğazı mesh etmek bidattir.
17- Abdest organlarını, üzerlerine dökülen su ile iyice ovmak.
18- Abdest organlarını, arada kesinti yapmadan yıkamak. Bir organ henüz kurumadan diğerini yıkamaya geçmek. Buna “Vila” denir. Havanın sıcaklığı sebebiyle yıkanan organın hemen kuruması vilaya engel değildir.
Bazı âlimlere göre vila: Abdest alırken araya başka bir iş sokmamaktır. (Malikîlerle Hanbelîlere göre, abdest organları yıkanırken hemen birbiri ardından yıkanmaları ve araya başka bir iş sokulmaması farzdır.)[1]
[1] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Yasin Yayınevi, 104-105-106-107; Şürünbülali, Merakı’l-Felah fi Şerhi Nuri’l-İzah, Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 26.