Akika kurbanı, doğum münasebetiyle şükür için kesilen kurbandır. Doğan erkek çocuk için iki, kız çocuk için bir ya da her ikisi için bir tane kurban akika ismiyle kesilir. “Doğumun yedinci, on dördüncü, yirmi birinci ya da yirmi dördüncü gününde boğazlanır.” denilmiştir. Hanefi mezhebinin üç imamına göre yedinci gününde çocuğun saçı kesilir; saç ağırlığınca altın ya da gümüş sadaka verilir ve akika kurbanı kesilir.[1]
Erkek için de kız için de kurban olabilecek koyunlardan bir tane kesmek, Sadru’ş-Şeria‘’ya göre mübah, İmam Tahâvî’ye göre nafile ibadettir. Bu kurbanın eti pişirilmeden ya da pişirilerek fakirlere tasadduk edilir. Fakirlere davet vermek de caizdir. Akika kurbanından kesen kimsenin yemesi de caizdir.[2]
Kemiklerini kırmamak müstehaptır, kırılmalıdır diyen de vardır. Akika, Mâlikî mezhebine göre vaciptir. Şâfî ve Hanbelî mezheplerine göre erkek için iki, kız için bir akika kesmek kuvvetli sünnettir. Hanefî mezhebinde akika kesmenin uygun olmadığını söyleyenler varsa da kabul edilen görüşe göre müstehaptır.
Bu kurban çocuğun ana-babasına itaatkâr ve şefaatçi olması umularak kesilir. Akika kurbanının kemiklerini kırmayanlar, bununla çocuğun sıhhatine niyet etmelidirler. Kemiklerini kıranlar ise halim-selim olmasına niyet ederler. Bu kurbanın etinin bir kısmının da ebe kadına verilmesi güzeldir.
[1] İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr, Dâru’l-Fikr, VI/336.