Müşrik Bile Olsalar Anne-Babaya İyilik Etmek

Sad b. Ebî Vakkas (radıyallahu anh) anlatıyor: Allah Teâlâ’nın kitabındaki dört ayet benim hakkımda indi. Annem, ben Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’den ayrılıncaya kadar hiçbir şey yiyip içmeyeceğine dair yemin etti. Allah Teâlâ şu ayet-i kerimeyi indirdi: “Eğer anne baban, hakkında bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için seni zorlarlarsa bu durumda onlara uyma ama yine de onlara dünyada iyi davran.[1]

İkincisi: Ganimet malından çok hoşuma giden bir kılıç aldım ve Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’e, “Bunu bana hibe eder misiniz?” diye sordum. “Sana ganimetleri soruyorlar.[2] ayet-i kerimesi nazil oldu.

Üçüncüsü: Hasta olduğum bir dönemde Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) yanıma geldi. Ona, “Ya Rasulallah! Malımı paylaştırmak istiyorum. Onun yarısını vasiyet etsem (vasiyet yoluyla benden sonra kime kalacağını tayin etsem) olur mu?” diye sordum. “Hayır!” buyurdu. “Üçte birini vasiyet etsem olur mu?” diye sordum. Sessiz kaldı ve üçte biri vasiyet etmek meşru oldu.

Dördüncüsü: Ensardan bir kavimle beraber şarap içtim. Onlardan biri Mekke yakınlarında burnuma vurdu. Ben de Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)’in yanına gittim. Allah (celle celalühü) şarabı haram kılan ayet-i kerimeyi indirdi.

* * *

Esma binti Ebu Bekir (radıyallahu anha) anlatıyor: Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında annem Müslüman olmadığı halde beni ziyarete geldi. Ben de Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)’e, “Ona sıla-i rahim yapayım mı?” diye sordum. “Evet!” buyurdu. İbn Uyeyne (radıyallahu anh) şöyle demiştir: “Allah (celle celalühü) bu hususta şu ayet-i kerimeyi indirmiştir: “Allah, din konusunda sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlarla iyi ilişkiler içinde olmanızı ve onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz.[3]

* * *

Abdullah b. Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: Hz. Ömer (radıyallahu anh) sarı ile boyanmış güzel bir elbise gördü ve Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)’e, “Ya Rasulallah! Bunu satın al ve kavimlerin senin huzuruna geldiği Cuma günü bunu giy.” dedi. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem): “Bunu ancak ahlakı olmayan kimseler giyer!” buyurdu. Daha sonra o elbiseden Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)’e hediyeler getirdiler. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) kendisine gelen hediyelerden birini Ömer (radıyallahu anh)’a gönderdi. Bunun üzerine Hz. Ömer: “Ya Rasulallah! Sen bu elbise hakkında söyleyeceğini söylemişken ben bunu nasıl giyeyim?” diye sorunca, Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem): “Ben bunu sana giy diye vermedim. Sat ya da başkasına giydir diye verdim.” buyurdu. Hz. Ömer de o elbiseyi Mekke’deki henüz Müslüman olmamış olan kardeşine gönderdi.


[1] Lokman Sûresi, 15

[2] Enfal Sûresi, 1

[3] Mümtehine Sûresi, 8

Hakkında Mustafa Şekerci

Mustafa Şekerci, 1992 yılında İnebolu’da dünyaya geldi. Eğitim hayatına başlamadan ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındı. Lisenin son yıllarında Mahmut Ustaosmanoğlu Efendi Hazretleri (kuddise sirruhu) ile tanıştı ve ona intisap etti. Marmara Üniversitesi Matematik bölümünde kısa süre bulunduktan sonra üniversiteyi bırakıp medrese tahsiline başladı. Beş yıllık temel İslamî eğitimin ardından tekâmül medresesinde eğitim gördü ve icazet aldı. Bu süre içerisinde İstanbul Üniversitesi İlahiyat bölümünü bitirdi. Tekâmül eğitiminden sonra İsmailağa Dergisi bünyesinde editörlük ve yayın kurulu üyeliği vazifeleri yaptı. 2018 yılında kurulan Alem-i İslam İlim ve Hizmet Derneği‘nin kuruluşunda, kurucu başkan olarak yer aldı. Halen dernek başkanı olan Mustafa Şekerci, Alem-i İslam Derneği bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye’nin ilk ve tek hadis hafızlığı medresesinde müderrislik yapmaktadır. Bunun yanında 2020 yılında, Dini Soruların Cevap Kapısı sloganıyla kurulan Meşihat sitesinin genel yayın yönetmenliğini yapan Mustafa Şekerci‘nin ilmî ve fıkhî yazıları Meşihat sitesinde yayınlanmaktadır.

Ayrıca Bakınız

Sıla-i Rahmin Fazileti

Rahim, Rahman isminden ayrılmadır (onun bir dalıdır). Onun hakkını kim korursa (sılâ ve iyilik ederse), Allah ona ihsan eder. Kim de onun hakkını korumazsa (sılâ ve iyilik etmezse), Allah ondan ihsanını keser. Rahimin (yakınlara iyilik ve merhametin), kıyamet gününde fasîh ve beliğ bir lisanı vardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir