Ortak olanların tamamının ibadete ve sevaba niyet etmeleri, hisselerin eşit olması ve ortakların Müslüman olmaları şarttır.[1] Kurbanın kesiliş nedeninin farklı olması kurbana zarar vermez.[2] Dolayısıyla adak, akika, nafile ve kurban bayramı kurbanı kesen kimselerin bir hayvanda ortak olmaları caizdir.
Ancak ortaklardan bazısı edaya bazısı kazaya niyetle keserlerse, zahir olan etini yemenin caiz olmamasıdır. Tamamının tasadduk edilmesi gerekir. Yani kurban ibadeti yerine gelmiş olur ancak etinden istifade etmemek gerekir. Zira kazaya niyet edenin niyeti batıl olup nafileye döner –zira kurban kesmenin kazası olmaz, kurban günlerinde kesilmeyen hayvan diri olarak tasadduk edilir-, bu suretle hisseleri, şüpheli hisselere dönüştüğünde cümlesine tasadduk gerekir.
Ortaklardan bazılarının kurban bayramı kurbanına, bazılarının adak kurbanına niyeti caizdir.[3] Yine ortaklardan bazısının ölü ya da deli olmasında bir beis yoktur. Ancak müstehap olan kurbanın cinsinin aynı olmasıdır. Cinsin muhtelif olması tenzihen mekruhtur.
[1] Mülteka’l Ebhur, Syf: 420
[2] Ortakların tamamı ibadet niyetiyle kestikten sonra vacip olan kurban, adak ya da nafile kurban gibi farklı niyetlerle kesmelerinde bir beis yoktur.
[3] Fetevâ-İ Hindiye, Cilt:5 Syf:375