Ebû Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor:
“Bir adam, Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)’e geldi de şöyle dedi: “Ey Allah’ın Rasûlü! Benim akrabam var, onlara varıyorum; onlar ise ilgiyi kesiyorlar. Ben onlara iyilik ediyorum, onlar bana kötülük ediyorlar ve bana kötü söyleyip cefa ediyorlar. Ben bu yaptıklarına tahammül ediyorum ve bağışlıyorum.” Bunun üzerine Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
“Eğer durum, anlattığın gibi ise, son onlara ateşli kül serpiyor gibisin (onlar, senin iyiliğinden ızdırap içinde olurlar). Sen bu vaziyette (ihsanına) devam ettikçe, onlara karşı, Allah’tan bir yardımcı daima seninle bulunur.”
* * *
Abdurrahman İbn-i Avf (radıyallahu anh) anlatıyor:
Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in şöyle dediğini işittim: “Allah (azze ve celle) buyurdu ki, ben Rahman’ım ve akrabalığı = Rahimi ben yarattım ve ismim olan Rahman’dan ona isim diye rahim türettim. Kim akrabaya iyilik ederse, ben de ona iyilik ederim. Kim de ondan ilgiyi keserse, ben de ondan iyiliği keserim.”
* * *
Abdullah İbn-i Amr (radıyallahu anh) anlatıyor:
Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) parmağını bize tevcih ederek şöyle buyurdu: “Rahim, Rahman isminden ayrılmadır (onun bir dalıdır). Onun hakkını kim korursa (sılâ ve iyilik ederse), Allah ona ihsan eder. Kim de onun hakkını korumazsa (sılâ ve iyilik etmezse), Allah ondan ihsanını keser. Rahimin (yakınlara iyilik ve merhametin), kıyamet gününde fasîh ve beliğ bir lisanı vardır.”
* * *
Hazret-i Âişe (radıyallahu anha) anlatıyor:
Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Rahim, Allah’ın rahmetinin eserlerindendir. Kim onun hakkını yerine getirirse (sılâ ve iyilik ederse), Allah ona ihsan eder. Kim de ondan ilgiyi keserse, Allah ondan ihsan ve rahmetini keser.”