İmama birinci rekâtın rükûundan sonra tabi olan kimseye fıkıh ıstılahında mesbuk denmektedir.
İmam ile beraber rükûu eda edilen her rekâtın, tamamı eda edilmiş kabul edilir. Ancak rükû esnasında imamla beraberlikte bulunulamayan her rekât ise imam namazı bitirdikten sonra Hanefi fukahasına göre “Yetiştiğinizi kılınız, yetişemediğinizi ise kaza ediniz.”[1] hadis-i şerifinden hareketle kaza edilmelidir.
Mesbuk kaza edeceği rekatlarda ise tek başına namaz kılan kimse hükmündedir. Yetişemediği rekatları kaza etmek için kalktığı zaman, tek başına namaz kılan bir kimsenin birinci rekâtta yapması gerekenleri yapar. Sübhaneke’yi, euzü-besmeleyi, Fatiha ve bir miktar ayeti okur. İkinci ve üçüncü rekatları kaza ederken de aynı tek başına namaz kılan kimse gibi kılar. Kaza esnasında ki hatalarından dolayı sehiv secdesi yapması da gerekmektedir. İmamın son oturuşunda ise mesbuk sadece tahiyyatı okur ve imamın selam vermesini bekler. Mesbuk olan kimsenin imam selam vermeden önce ayağa kalkması uygun değildir. Ancak vaktin çıkması, önünden insanların geçmesi gibi birtakım sebeplerden dolayı teşehhüd miktarı (tahiyyat okunacak miktar) oturduktan sonra imam selam vermeden kalkabilir. İmam sehiv secdeleri yaptığı zamanda mesbuk ona uyar ve secdeleri onunla beraber yapar.[2]
[1] Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, (8024).
[2] İbni Maze, el-Muhitu’l- Burhani, Daru İhyai’t-Türasi’l Arabi, II/370-371; Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Yasin yay, s.246.