Müslümanların ölen din kardeşlerine karşı yerine getirmeleri gereken dinî vecibelerin başında cenaze namazının kılınması ve bunun için gerekli hazırlıkların yapılması gelmektedir. Kadın olsun erkek olsun yalnız bir kişinin bu namazı kılmasıyla farz yerine getirilmiş olur. Cenaze namazı, Allah Teâlâ’ya senâ, Resûlullah’a ﷺ salât ve ölü için duadan ibarettir.
Cenaze Namazı Hakkında Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şerifler
Mazeretsiz olarak Tebük seferine çıkmayan münafıklarla ilgili olarak şöyle buyrulmaktadır: “Onlardan ölen hiçbirinin (cenaze) namazını kılma ve kabrinin başında durma. Çünkü onlar Allah’ı ve Resûlü’nü inkâr ettiler ve fâsık olarak öldüler.”[1] Bu ayet, cenaze namazının farz oluşuna işaret etmektedir. Ayrıca Resûlullah ﷺ, bir Müslümanın ölümü üzerine, “Bir din kardeşiniz vefat etmiştir. Kalkın, onun cenaze namazını kılın.”[2] buyurmuştur.
Cenaze Namazı Ne Zaman Kılınır?
Cenaze namazının kılınması için belirli bir vakit yoktur. Günün her saatinde cenaze namazı kılınabilir. Ancak zorunlu olmadıkça kerahet vakitlerinde kılınması uygun değildir.[3] Hazırlanmış olan bir cenazeyi bekletmeksizin, namazını kılıp çabucak defnetmek daha uygundur.[4] Bununla beraber, daha çok cemaatin katılması, ölen kişinin akraba, eş, dost ve komşuları gibi hukuku bulunan insanlara ölüm haberini duyurup son görevlerini yapmak üzere cenaze merasiminde bulunabilmelerinin sağlanması amacıyla cenaze bir süre bekletilebilir.[5]
Dört Mezhebe Göre Cenaze Namazının Hükmü
Hanefi[6], Şafii[7], Maliki[8] ve Hanbeli[9] mezheplerine göre cenaze namazı kılmak farz-ı kifâyedir. Kadın olsun, erkek olsun bir kimsenin kılmasıyla farz yerine gelir ve diğerlerinden bu sorumluluk düşer.
Cenaze Namazının Şartları Nelerdir?
Cenaze namazında taharet, kıbleye yönelmek, setr-i avret (vücudun örtülmesi gereken yerlerini örtmek) ve niyet gibi şartlara riayet edilir.
Namazı kılınacak cenazenin Müslüman olması, yıkanıp kefenlenmiş olması, cemaatin önünde olması gerekir. Ayrıca Hanefi ve Malikilere göre bedeninin tamamı veya yarıdan fazlası yahut başı ile birlikte en az yarısı bulunmalıdır. Şafiilere göre ise kişi ölüp de bir tek uzvu bulunsa bile cenaze namazı kılınır. Nitekim Ashab, ölen ve sadece eli bulunan bir sahabînin namazını kılmıştır.[10] Canlı olarak doğup ölen çocuk yıkanır ve cenaze namazı kılınır.[11]
Cenaze Namazı Nasıl Kılınır?
Cenaze namazı rükû ve secdesi olmayan bir namazdır; rükünleri kıyam ve tekbirlerdir. Cenaze namazında iftitah (başlangıç) tekbiriyle birlikte dört tekbir bulunmaktadır. Selam vermek vaciptir. Sünnetleri ise, Allah Teâlâ’ya hamd ve senâ etmek, Resûlullah’a ﷺ salât ve selam getirmek ve hem cenazesi kılınan ölü hem de diğer Müslümanlar için dua etmekten ibarettir.
Cenaze namazı kılmak için, cenazeye karşı ve kıbleye yönelik olarak saf bağlanır ve niyet edilir. İmam ve cemaat tekbir alarak ellerini bağlarlar “ve celle senâük” cümlesiyle birlikte “Sübhaneke” duasını okurlar. Ardından, eller kaldırılmadan tekbir alınır ve “Salli-Bârik” duaları okunur. Tekrar eller kaldırılmaksızın tekbir alınır. Bilenler cenaze duasını,[12] bilmeyenler ise dua niyetiyle “Fatiha” suresini veya başka bir duayı okurlar.[13] Dördüncü tekbirden sonra sağa ve sola selam verilir. Böylece namaz tamamlanmış olur.
Cenaze ahkamıyla alakalı diğer yazılarımızı buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
[1] Tevbe, 84.
[2] Müslim, Cenâiz, 66.
[3] Tirmizî, Cenâiz, 41.
[4] Tirmizî, Cenâiz, 30.
[5] Din İşleri Yüksek Kurulu-Fetvalar, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2018, s.210.
[6] Şurunbülâlî, Merakı’l-Felah, Mektebet’u-Dâru’d-Dekkak, s.470.
[7] Zeynüddin b. Abdulaziz el-Melebârî, Fethu’l-Mu’în, s.206.
[8] Ahmed Mustafa Kasım et-Tahtavî, Fıkhu’l-Malikiyyi’l-Müyesser, Daru’l-Fadile, s.129,130.
[9] Mer’i b. Yusuf, Delilü’t-Tâlibin, s.308.
[10] Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I/518.
[11] el-Fetâva’l-Hindiye, I/174.
[12] Tirmizî, Cenâiz, 38.
[13] Tirmizî, Cenâiz, 39.