Kur’an-ı Kerim’de kurbanlığın “en‘âm” cinsinden olması gerektiği ifade edilmiştir.[1] Arap dilinde bu kelime ile kastedilen hayvanlar: Deve, sığır, koyun ve keçidir.[2] Hz. Peygamber’den (sallallahu aleyhi ve sellem) de, en‘âm cinsinin dışındaki hayvanların kurban edilebileceğine dair bir rivayet gelmemiştir.[3] Dolayısıyla kurban ancak yukarıda zikrettiğimiz dört sınıf hayvandan olur.
Kümes hayvanlar en’âm cinsinden sayılmadığı için tavuk, horoz, hindi, kaz, ördek, deve kuşu gibi hayvanların kurban olarak kesilmesi sahih değildir. Bu tür hayvanların kurban niyetiyle kesimi, Mecusi âdeti kabul edilmiş ve tahrimen mekruh görülmüştür.[4]
Vahşi hayvanlar her ne kadar sonradan evcilleştirilmiş olsalar bile kurban olmazlar. En’âm cinsinden olmadıkları için yaban sığırı ve eşeği, geyik, ceylan emsali hayvanlar, kurbanlık değillerdir. Ancak evcil hayvan sonradan vahşi olsa kurban olur.[5] Kurbanlığın babası başka hayvan, anası ve kendisi kurban hayvanlarından olsa ve alaf yerse kurban olur.[6]
Koyun ve keçinin bir yaşında, sığır ve mandanın iki yaşında, devenin beş yaşında olması şarttır. Ancak altı aylık kuzu arkadan bakıldığında bir yaşında kuzudan ayırt edilemiyorsa kurban olur.[7]
[1] Hac, 22/28
[2] en-Nesefî, Abdullah İbn-i Ahmed, “Medârikü’t-Tenzîl ve Hakâiku’t-Te’vîl”, Dâru Yâsîn, 2012, 2/350
[3] es-Semerkandî, Alâuddîn, “Tuhfetü’l-Fukahâ”, Dâru’l Kütübi’l İlmiyye, 1984, 3/84
[4] Nizâmü’d-Dîn, Mevlana Şeyh, “Feteva-i Hindiye”, Dâru’l Kütübi’l İlmiyye, 2000, 5/370
[5] a.g.e., 5/367
[6] el-Fergânî, Ebü’l-Mehâsin Fahrü’d-Dîn Hasen b. Mansûr, “Fetevâ-i Kâdıhân”, Dâru’l Kütübi’l İlmiyye, 2009, 3/234
[7] es-Semerkandî, a.y.