Enes (radıyallahu anh), Rasulullah ﷺ’in helaya girerken şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Allah’ım! Erkek ve dişi cinlerden sana sığınırım.”[1]
Enes b. Mâlik (radıyallahu anh)
Helaya Girerken Okunacak Dua
Hadis-i şerifte geçen -إِذَا دَخَلَ الخَلاَءَ- ifadesi “helaya gireceği zaman” demektir. Zira helaya girdikten sonra Allah ﷻ’nu zikretmek caiz değildir. Sahra gibi mekânlarda ihtiyacını giderecek olan kişilerin de avret mahallerini açmadan bu gibi zikirleri okumaları gerekmektedir.
“Hubs”, “habîs” kelimesinin cemisidir ve “erkek cin ve şeytanlardan zarar vericiler” demektir. “Habâis” ise “habise” kelimesinin cemisidir ve “dişi cin ve şeytanlardan zarar vericiler” demektir. Hela gibi Allah ﷻ’nun zikredilmediği mahaller, şeytan ve cinlerin mahalleridir. Bu sebeple helaya girerken cin ve şeytanlardan, onlardan zarar görmekten Allah ﷻ’na sığınmak gerekmektedir.[2]
Helanın Diğer Edepleri
Selmân (radıyallahu anh) anlatıyor “Müşrikler: ‘Arkadaşınız def-i hacete varıncaya kadar her hususu size öğretiyor.’ diye bizimle dalga geçerlerdi. (Bir gün yine böyle bir şey söylediklerinde) şöyle dedim: ‘Evet! O bize sağ elimizle temizlenmeyi, def-i hacet esnasında kıbleye yönelmeyi, kemik ve tezekle taharet almayı yasakladı ve şöyle buyurdu: ‘Sizden biriniz üç taştan daha az taşla temizlenmesin.’’”[3]
Efendimiz ﷺ’in emir ve tavsiye buyurduğu hela edepleri şunlardır:
Helaya Girmeden Önceki Edepler
1- Sahra gibi açık alanlarda def-i hacet yapacak kişinin insanların gözlerinden uzak bir yer araması şarttır. Zira avret mahallinin görülmesi haram olduğu için böyle bir durumdan sakınmak gerekir. Efendimiz ﷺ’in bu gibi durumlarda epey uzağa gittiği rivayet edilmiştir.[4]
2- Akarsuya[5] veya insanların su kaynaklarının çevresine, yol ortasına ve insanların uğrayabilecekleri gölgeliklere abdest bozmak mekruhtur. Zira Efendimiz ﷺ bu gibi yerlerde ihtiyaç giderilmesini yasaklamış ve şöyle buyurmuştur: “Lânetlenmeye neden olan üç şeyi yapmaktan sakının: Su kaynaklarının çevresine, yol ortasına ve gölgelik yerlere abdest bozmaktan.”[6] Bu ifadeden genel olarak şu anlaşılmaktadır: İnsanların uğradıkları ve bir şekilde istifade ettikleri yerlerde def-i hacet mekruhtur.
3- Üzerinde Allah ﷻ’nun ismi yahut herhangi bir zikir ifadesi bulunan şeylerle helaya girilmez. Böyle yazıların bulunduğu yüzük, kolye gibi şeyleri helaya sokmak uygun değildir. Efendimiz ﷺ de helaya girmeden önce Muhammed Rasulullah yazılı yüzüğünü çıkarırdı.[7]
4- Helaya girmeden önce hadis-i şeriflerde geçen dualar okunmalı yahut eûzü besmele çekilmeli ya da en azından besmele okunmalıdır. Efendimiz ﷺ’in bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Âdemoğlunun avret yeri ile cinlerin gözleri arasındaki perde insanların helaya girerken ‘Bismillah’ demeleridir.”[8]
5- Helaya sol ayakla girilmeli, sağ ayakla çıkılmalıdır. Şerefli işleri sağ, düşük işleri sol ile yapmak Efendimiz ﷺ’in adetlerindendi.[9] Helada temizlenirken sol el kullanılmalı; sağ el kullanılmamalıdır. Zira Efendimiz ﷺ sağ el ile tenasül uzvuna dokunmayı yasaklamıştır.[10]
Heladaki Edepler
6- Hela ihtiyacı ayakta giderilmemelidir. Zira Efendimiz ﷺ insanları bundan nehyetmiştir. Hz. Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: “Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) beni ayakta bevlederken gördü ve: ‘Ayakta bevletme!’ buyurdu. Bir daha ayakta bevletmedim.”[11]
7- Helada mümkün mertebe pisliklerden ve üzerine pislik sıçramasından sakınılmalıdır. Efendimiz ﷺ iki kabrin yanından geçerken şöyle buyurmuştur: “Bu kabirdekiler azap olunuyorlar hem de (kendilerince) büyük bir günah sebebiyle azap görmüyorlar. Birisi idrarından sakınmazdı. Diğeri ise insanlar arasında laf getirip götürürdü (koğuculuk yapardı.)“[12]
8- Hela ihtiyacını giderirken yüz ve sırt kıbleye gelmeyecek şekilde oturmak. Zira Efendimiz ﷺ şöyle buyurmuştur: “Sizden biriniz helaya geldiği zaman yüzünü ve sırtını kıbleye dönmesin. Doğuya yahut batıya dönsün.”[13]
9- Defi hacet mahallinde uzun süre durmamak. Zira geride geçtiği üzere bu mahaller cin ve şeytanların çok bulundukları yerlerdir. Mümkün olan en kısa sürede ihtiyaç giderilip heladan çıkılmalı, helada özellikle mukaddes şeyler düşünülmemelidir.
10- Helada tükürmenin, sümkürmenin ve konuşmanın da uygun olmadığı ahlak kitaplarında zikredilmektedir.[14]
11- İhtiyaç giderildikten sonra güzelce temizlenmek de helanın edeplerindendir. Su bulunmadığı zamanlarda taş ve yaprak gibi şeylerle temizlenmek caiz olsa da, su bulunduğu zaman su tercih edilmelidir. Hz. Âişe (radıyallahu anha) Efendimiz ﷺ’in su ile temizlendiğini haber vermiş ve kadınlar aracılığıyla insanlara bunu öğütlemiştir.[15]
12- Heladan çıkınca Allah’a hamd etmek. Efendimiz ﷺ heladan çıkınca şöyle derdi: “Benden sıkıntıyı giderip bana afiyet veren Allah’a hamd olsun.”[16]
13- Özellikle umumi helaları kullanırken helayı diğer insanlara eziyet verecek şekilde bırakmamak. Zira bu büyük bir kul hakkıdır.
[1] Buhârî, (142).
[2] Aliyyü’l-Kârî, Mirkâtü’l-Mefâtîh, Dâru’l-Fikr, I/375.
[3] Müslim, (262).
[4] Ebû Dâvud, 1.
[5] Müslim, (281).
[6] Ebû Dâvud, 26.
[7] Tirmizî, (19).
[8] Tirmizî, (606).
[9] Ebû Dâvud, (33).
[10] Buhârî, (153).
[11] Tirmizî, (12).
[12] Buhârî, (216).
[13] Buhârî, (144).
[14] İmam Gazâlî, İhyâ-u Ulûmiddîn, Dâru’l-Mârife, I/130-140.
[15] İbn Hıbbân, es-Sahîh, (1443).
[16] İbn Mâce, (301).