Kurban kesecek kimsede aranan şartlar nelerdir?

Umumî olarak hayvan boğazlama ve hususî olarak da kurban kesme işini yapacak kimselerde aranan bazı şartlar vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

  1. Müslüman olmak. Erkek ve kadın Müslümanların kestikleri yenilir. Akıllarının noksan olması kurban kesmelerini engellemez.[1] Dolayısıyla Mecusîlik (Ateşe tapıcılık), Ateizm, Deizm, putçuluk, aya ve güneşe tapıcılık gibi inançlara sahip kimselerin kestiklerinin yenilmesi haramdır.[2] İslam dininden dönen mürtedin de kestiği haram olur. Bunların dinde tabilerinin (çocuklarının) kestiği de haramdır. Bunların avladıkları hayvanlarda haramdır. Erkek olsun kadın olsun hüküm bu şekildedir.[3]
  2. Dilsiz ve sünnetsiz kimselerin kestikleri helal olmakla birlikte mekruhtur.[4]
  3. Sarhoş, hayız ve cünübün kestiği de helaldir.[5]
  4. Hristiyan ve Yahudilerin kestikleri keserken Allah’ın adını zikretmeleri şartıyla helaldir. Bunların çocukları da böyledir.
  5. Kurban kesecek kimsenin Allah’ın ismini zikretmesi ile kurbanın helal olacağını bilmesi durumunda deli olması zarar vermez. Ancak Allah’ın ismini zikretmesi durumunda helal olacağını bilmeyecek kadar deli ise kestiği helal olmaz. Bu şart herkes için geçerlidir.[6]
  6. Abraş[7] hastasının kestiği caizdir ancak başkasının kesmesi evladır.[8]
  7. Namaz kılmayan kimsenin kestiği haram olmaz ancak namazın farz olduğunu inkâr ederek, namazı hafife alarak kılmayan kimsenin kestiği haram olur. Bunu ayırt etmek mümkün olmayacağı için özellikle kurban kesimini tanıdığımız, dini bütün insanlara yaptırmamız lazımdır.
  8. İnsan kılığına girmiş cinin kestiğinden yenilmez. Efendimiz s.a.v. bunu nehy etmiştir. Ancak cin bir insanın içine girse, o insan bir hayvanı kesse bu helal olur.[9]
  9. Ehl-i Sünnet dışı fırkaların kestiği şayet itikatlarındaki bozukluk kendilerini kâfir edecek derecede değilse yenilir.[10]
  10. Kasten besmeleyi terk eden kimsenin kestiği haramdır. Unutarak terk etmesi kurbanın sıhhatine zarar vermez.[11]
  11. İsa (aleyhi’s-selam)’ın Peygamberliğine inanmayan Ermenilerin kestikleri yenilmez. İnanıyorlarsa ehl-i kitap sayılırlar, Allah adı zikretmeleri şartıyla kestikleri yenilir.

[1] el-Merginânî, “Hidâye”, Maktabatu’l Busra, 2014, 7/128 ; Nizâmü’d-Dîn, Mevlana Şeyh, “Feteva-i Hindiye”, Dâru’l Kütübi’l İlmiyye, 2000, 5/352

[2] Ehî Çelebi, Muhtasaru (Müntehabü) “Fetâvâi Kadîhân” Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 1080

[3] el-Merginânî, a.g.e., 7/128 ; Nizâmü’d-Dîn, a.g.e., 5/352

[4] el-Haskefî, Alâüddîn Muhammed b. Alî, “Dürrul Muhtar”, Dâru’l Kütübi’l İlmiyye, 2002, Syf:640

[5] İbn-i Âbidîn, Muhammed Emîn b. Ömer, “Reddul Muhtar”, Dâru’l Âlemi’l Kütüb, 2003, 9/430-431

[6] el-Haskefî, a.y.

[7] Abraş bir hastalıktır ki insanın mizacındaki bozukluktan dolayı vücudunda beyazlıklar çıkar. Kâmus            

[8] Nizâmü’d-Dîn, a.g.e., 5/354

[9] İbn-i Âbidîn, a.g.e.,  9/432

[10] a.y.

[11] el-Halebî, İbrahim b. Muhammed, “Mülteka’l Ebhur”, Yasin Yayınevi, 2013, Syf. 417

Hakkında Mustafa Şekerci

Mustafa Şekerci, 1992 yılında İnebolu’da dünyaya geldi. Eğitim hayatına başlamadan ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındı. Lisenin son yıllarında Mahmut Ustaosmanoğlu Efendi Hazretleri (kuddise sirruhu) ile tanıştı ve ona intisap etti. Marmara Üniversitesi Matematik bölümünde kısa süre bulunduktan sonra üniversiteyi bırakıp medrese tahsiline başladı. Beş yıllık temel İslamî eğitimin ardından tekâmül medresesinde eğitim gördü ve icazet aldı. Bu süre içerisinde İstanbul Üniversitesi İlahiyat bölümünü bitirdi. Tekâmül eğitiminden sonra İsmailağa Dergisi bünyesinde editörlük ve yayın kurulu üyeliği vazifeleri yaptı. 2018 yılında kurulan Alem-i İslam İlim ve Hizmet Derneği‘nin kuruluşunda, kurucu başkan olarak yer aldı. Halen dernek başkanı olan Mustafa Şekerci, Alem-i İslam Derneği bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye’nin ilk ve tek hadis hafızlığı medresesinde müderrislik yapmaktadır. Bunun yanında 2020 yılında, Dini Soruların Cevap Kapısı sloganıyla kurulan Meşihat sitesinin genel yayın yönetmenliğini yapan Mustafa Şekerci‘nin ilmî ve fıkhî yazıları Meşihat sitesinde yayınlanmaktadır.

Ayrıca Bakınız

Teşrik Tekbirleri Ne Zaman Okunur?

Teşrik Tekbirleri Ne Zaman Okunur? Teşrik Tekbirleri Okunuşu

Teşrik tekbirleri arefe günü sabah namazında başlar. Son vakti ise İmameyn’e göre, son teşrik günü olan Zilhicce’nin on üçüncü günü (Kurban Bayramı’nın dördüncü günü) ikindi namazının peşinedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir