Sahur Yemeğinde Bereket Vardır | Sahur Yemeğinin Önemi

عَنْ أَنَسٍ ﭬ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ ﷺ: تَسَحَّرُوا فَإِنَّ فِي السَّحُورِ بَرَكَةً

Enes (radıyallahu anh)’ın rivayetine göre Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur: “Sahur yapın, zira sahur yemeğinde bereket vardır.[1]

Enes b. Mâlik (radıyallahu anh)

Enes b. Mâlik (radıyallahu anh)’ın kısaca hayatını ve bazı rivayetlerini burayı tıklayarak okuyabilirsiniz.

Sahur Yemeğinde Bereket Vardır

Lügatte sahur, imsak vaktinin evveli demektir. Keşşaf tefsirinde sahur kelimesi, “gecenin son 1/6’sı” şeklinde tarif edilmiştir. Gecenin yarısından sonrasının sahur vakti olduğu da kitaplarımızda zikredilmiştir.

Hadis-i şerifin evvelindeki, “Sahur yapın!” emri, emr-i nedb’tir.[2] Yani sahur yapmak hususundaki emir; vücup için değil, mendup olduğunu ifade etmek içindir. “Sahur yemeğinde bereket vardır.” ifadesi ise “Sahur yemeğinde sünnete ittiba vesilesiyle çok mükâfat ve ecir vardır.” şeklinde yorumlanmıştır.

İbn Hümâm, sahur yemeğindeki bereketin gündüzün orucuna yardımcı olması manasına geldiğini söylemiş ve delil sadedinde şu hadis-i şerifi zikretmiştir: “Gündüz uykusundan gece namazı için, sahur yemeğinden de oruç için yardım alın.[3]

Efendimiz ﷺ diğer bir hadis-i şerifte, “Bir yudum su ile de olsa sahur yapın.[4] buyurarak sahur vakti mutlaka bir şeyler yiyip içmeye teşvik etmiştir. O vakitte yenilen yemek dünyevi olarak gündüz tutulacak oruca kuvvet sağlar. Uhrevî olarak da Rasulullah ﷺ’in sünnetine ittiba, teheccüd vaktinde uyanık olup ibadet edebilme gibi semereleri olur.

[1] Buhârî, (1923).

[2] Bir usul-ü fıkıh tabiri olan emr-i nedb; terkinde azap olmayan fakatyapılması faziletli işler için kullanılan emirdir.

[3] Aliyyü’l-Kârî, Mirkâtü’l-Mefâtîh, Dâru’l-Fikr, 2002, IV/1380.

[4] Sahih İbn Hıbbân, Müessesetü’r-Risâle, 1993, VIII/253, (3476).

Hakkında Mustafa Şekerci

Mustafa Şekerci, 1992 yılında İnebolu’da dünyaya geldi. Eğitim hayatına başlamadan ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındı. Lisenin son yıllarında Mahmut Ustaosmanoğlu Efendi Hazretleri (kuddise sirruhu) ile tanıştı ve ona intisap etti. Marmara Üniversitesi Matematik bölümünde kısa süre bulunduktan sonra üniversiteyi bırakıp medrese tahsiline başladı. Beş yıllık temel İslamî eğitimin ardından tekâmül medresesinde eğitim gördü ve icazet aldı. Bu süre içerisinde İstanbul Üniversitesi İlahiyat bölümünü bitirdi. Tekâmül eğitiminden sonra İsmailağa Dergisi bünyesinde editörlük ve yayın kurulu üyeliği vazifeleri yaptı. 2018 yılında kurulan Alem-i İslam İlim ve Hizmet Derneği‘nin kuruluşunda, kurucu başkan olarak yer aldı. Halen dernek başkanı olan Mustafa Şekerci, Alem-i İslam Derneği bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye’nin ilk ve tek hadis hafızlığı medresesinde müderrislik yapmaktadır. Bunun yanında 2020 yılında, Dini Soruların Cevap Kapısı sloganıyla kurulan Meşihat sitesinin genel yayın yönetmenliğini yapan Mustafa Şekerci‘nin ilmî ve fıkhî yazıları Meşihat sitesinde yayınlanmaktadır.

Ayrıca Bakınız

Kadınların Mahremsiz Yolculuk Yapmalarının Hükmü. kadınlar mahremsiz sefere çıkabilir mi? kadınlar mahremsiz hacca gidebilir mi?

Kadınların Mahremsiz Yolculuk Yapmalarının Hükmü

Ebû Hureyre (radıyallahu anh)’ın rivayetine göre Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur: “Allah’a ve ahiret gününe iman …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir