İslam dininde Allah’ın varlığına ve birliğine imandan sonra en büyük vazife, beş vakit namaz kılmaktır. Namaz, terkinin kişiyi kâfir yapıp yapmayacağı hususunda ihtilaf olan tek ameldir. Bazı âlimler, namazın terki hususundaki ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerden namaz kılmayanın kâfir olacağını çıkarmışlardır. Ancak ehlisünnet âlimlerinin çoğuna göre farz olduğunu inkâr etmeksizin, …

Zekât, namaz ve oruç gibi farz olan bir ibadettir. İbadetlerde ise niyet şarttır. Dolayısıyla bir malın zekât olarak verilmesi ancak niyetle mümkündür. Buna binaen, bir başkası adına zekât vermek, ancak kendisi adına zekât verilen kişinin vekâletiyle caiz olur. Sözgelimi Ahmet, annesine, kendi adına zekât vermesi hususunda bir vekâlet verse ve …

Fındık üretimi yapıyoruz. Mahsul toplandıktan sonra öşrünü veriyoruz. Kalan fındığı sattığımızda elimize geçen para için ayrıca zekât verecek miyiz? Öşür, toprak mahsullerinden tahsil edilen zekâttır. Bir kimse bahçesinden çıkan mahsulün öşrünü verdikten sonra mahsulü saklayacak olsa ayrıca kıymeti için zekât vermez. Ancak mahsulünü sene içerisinde satacak olursa elde edeceği para …

İğne, serum gibi vücuda tabi olmayan menfezlerden giren şeylerin orucu bozup bozmayacağı hususunda ihtilaf vardır. İmam Ebû Hanife (rahimehullah)’a göre vücuda giren her madde, nasıl girdiğine bakılmaksızın orucu bozar. Bu nedenle şeker hastalarının kullandığı insülin iğnesi Ebû Hanife’ye göre orucu bozacaktır.[1] İmameyn (rahimehumallah)’a göre ise vücuda menfez-i tabi denilen ağız, …

İslam fıkhında cehaletin mazeret sayılıp sayılmadığı yerler bulunmaktadır. Dâru’l-İslam denilen, İslam topraklarında Müslüman olan kişiler için ibadetleri bilmemek mazeret sayılmaz. Zira ilim, her Müslümana farzdır. İbadetlerin ahkâmını bilmeyen kişi, öğrenme imkânı varken, kendi isteğiyle öğrenmeyi terk etmiştir. Bu da mazeret sayılmaz. Dâru’l-Harb denilen, küfür diyarlarında Müslüman olan ve İslam’ı öğrenme …

Babamdan kalan mirası aramızda paylaştık. Ancak şuan bana düşen pay büyük abimde duruyor. Bana, “İstediğin zaman veririm.” dedi. Bu paranın zekâtını vermem gerekir mi? Miras bırakan kimsenin ölümüyle beraber malı mirasçılarına intikal eder.[1] Paylaşımın geç yapılmış olması veya başka herhangi bir sebepten dolayı malın ele geçmemiş olmasının bir önemi yoktur. …

Mali bir ibadet olan zekâtın en önemli şartı temliktir.[1] Temlik, bir malı, mülkiyeti geçecek şekilde bir başkasına vermektir. Zekât ibadeti, ibaha ve ıskat gibi suretlerle yerine getirilemez. İbaha: Bir kimseye bir şeyden kullanmak, yemek veya herhangi bir şekilde faydalanmak üzere izin verme, o şeyi ona helâl kılma. Bu tarz bir …

Oruçluyken misvak kullanmak ve macunsuz olarak diş fırçası kullanmakta bir beis yoktur.[1] Ancak macunla beraber diş fırçalanması, mideye kaçma ihtimali bulunduğundan uygun değildir. Kişi oruçluyken macunla dişlerini fırçalasa ve az miktar da olsa boğazından aşağı kaçacak olsa orucu bozulur. Oruç hakkındaki diğer makalelerimizi buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

Oruç kendisine farz olan bir Müslüman, Ramazan orucunu tutamıyorsa iki durum söz konusudur. Şayet geçici bir hastalıktan sebep oruç tutamıyorsa iyileştikten sonra tutamadığı günleri kaza etmesi gerekir. Ancak kalıcı bir hastalık sebebiyle oruç tutamıyorsa yani iyileşip kazalarını tutması mümkün değilse tutamadığı her oruç için bir fitre miktarı fidye vermesi gerekir. …

Haccam’ın hacamat ücreti alması caizdir. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) kendisine hacamat yapan kişiye hacamat ücreti ödemiştir. Hacamat ücretinin caiz olmadığına dair bazı rivayetler bulunmaktadır. Ulema bu rivayetleri ya mensuh olarak değerlendirmiş ya da çeşitli tevillerinin olduğunu beyan etmiştir. Ancak Asr-ı Saadet’ten günümüze kadar gelen maruf uygulama, hacamat yapan kişilerin …