İslam dininde Allah’ın varlığına ve birliğine imandan sonra en büyük vazife, beş vakit namaz kılmaktır. Namaz, terkinin kişiyi kâfir yapıp yapmayacağı hususunda ihtilaf olan tek ameldir. Bazı âlimler, namazın terki hususundaki ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerden namaz kılmayanın kâfir olacağını çıkarmışlardır. Ancak ehlisünnet âlimlerinin çoğuna göre farz olduğunu inkâr etmeksizin, tembellikten dolayı namazı terk eden kişi iman dairesinden çıkmaz.[1] Namazın farz olduğunu inkâr eden, namazı hafife alan veya namazla alay eden kişi ise iman dairesinin dışında kalacaktır.
Namazı tembelliğinden dolayı kılmayan, hata ettiğinin bilincinde olan kimselere selam verip-almak caizdir. Bu kimselerin cenaze namazları kılınır. Sualdeki kişilerin genel hallerinden namazı hafife aldıkları, namazla ve diğer dini değerlerle alay ettikleri anlaşılıyorsa bu kimselere durumlarının beyan edilmesi güzel olacaktır. Bu beyanlara rağmen tavırlarında bir değişiklik görülmüyorsa ilişkinin kesilmesi yoluna gidilir.
[1] Taftazânî, Şerhu’l-Akâid, Mektebetü’l-Külliyâti’l-Ezheriyye, 73.