Ramazan Ayının Fazileti | Ramazan Hakkında Ayet ve Hadisler

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ﭬ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ ﷺ: إِذَا دَخَلَ رَمَضَانُ فُتِحَتْ أَبْوَابُ الجَنَّةِ، وَغُلِّقَتْ أَبْوَابُ جَهَنَّمَ وَسُلْسِلَتِ الشَّيَاطِينُ

Ebû Hureyre (radıyallahu anh)’ın rivayetine göre Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur: “Ramazan ayı olduğunda cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur.[1]

Ebu Hureyre

Ebû Hureyre hakkında detaylı bilgiyi burayı tıklayarak okuyabilirsiniz.

Ramazan Ayı

Allah ﷻ tarafından Şehr-u Ramazân -Ramazan ayı- olarak ifade edilen Ramazan kelimesi ramiza kökünden gelmektedir. Şiddetli hararet manasına gelen bu kelimenin Ramazan ayına isim olarak konulması hususunda birkaç görüş vardır. İsimlendirmenin vaki olduğu vakitte bu ayın şiddetli sıcakların olduğu bir vakte denk gelmiş olması ve bu ayda oruç tutan kişilerin susuzluktan duydukları hararetten sebep bu ismi aldığı bu görüşlerden bazılarıdır.  Ramazan isminin “çok affedici” manasında Allah’ın güzel isimlerinden biri de olduğu rivayet edilmiştir.

Ramazan Ayının Fazileti

11 ayın sultanı olarak da tarif edilen Ramazan ayı, Cenab-ı Hakk’ın kendisine vermiş olduğu kıymetle aylar arasında müstesna bir yere sahiptir. Ramazan-ı Şerif ayının fazileti hakkında birçok ayet-i kerime ve hadis-i şerif rivayet edilmiştir. Ramazan-ı Şerif’in bazı hususi meziyetlerini şu başlıklar altında değerlendirebiliriz:

1- Ramazan, Kur’an-ı Kerim’in İndirildiği Aydır

Ramazan-ı Şerif’in en büyük hususiyeti Kur’an-ı Kerim’in o ayda nazil olmasıdır. Belki diğer tüm faziletler de bu hususiyetin bir neticesidir. Bu hususta Cenab-ı Hak şöyle buyurmaktadır: “O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır.[2] Yine başka bir ayet-i kerimede şöyle buyrulmaktadır: “Biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik.[3]

Efendimiz ﷺ Ramazan ayında diğer aylara nispetle Kur’an-ı Kerim’le daha fazla meşgul olurdu. Ramazan Mukabeleleri olarak kültürümüze yerleşmiş olan karşılıklı Kur’an tilavetleri de aslında Cebrail (aleyhisselam) ile Peygamber ﷺ’in Ramazan ayındaki Kur’an mukabelelerine dayanmaktadır.[4] Ramazan ayında Kur’an ile daha fazla meşgul olmak Rasulullah ﷺ’in sünneti, başta sahabe-i kiram olmak üzere selef âlimlerinin de âdetiydi. Selef âlimler Ramazan ayında vakitlerinin çoğunu Kur’an-ı Kerim’e ayırırlardı.[5]

2- Ramazan-ı Şerif, Tüm Semâvî Kitapların İndirildiği Aydır

Kur’an-ı Kerim Ramazan ayında nazil olduğu gibi Tevrat, İncil ve Zebur gibi diğer semâvî kitaplar da ilgili Peygamberlere Ramazan ayında nazil olmuştur. Bu hususta Peygamber ﷺ şöyle buyurmaktadır: “İbrahim’in sahifeleri Ramazan’ın ilk gecesinde indirilmiştir. Tevrat, Ramazan’ın altısında indirilmiştir. İncil, Ramazan’ın on üçünde indirilmiştir. Zebur, Ramazan’ın on sekizinde indirilmiştir. Kur’an ise Ramazan’ın yirmi dördünde indirilmiştir.[6]

3- Ramazan, Cehennem Kapılarının Kapandığı ve Cennet Kapılarının Açıldığı Aydır

Ramazan-ı Şerif, insanın içerdeki düşmanı olan nefsin orucun bereketiyle, dışarıdaki düşmanı olan şeytanın da Allah ﷻ’nun rahmetiyle bağlandığı bir aydır. Bu ayda Müslümanlara hayır işleri yapmak ve şerlerden uzak durmak diğer aylara nispetle çok kolaydır. Bu hususta Efendimiz ﷺ izahı sadedinde bulunduğumuz hadis-i şerifte şöyle buyurmaktadır: “Ramazan ayı olduğunda cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur.[7]  Bu rivayet bazı kaynaklarda “Sema kapıları açılır.” bazı kaynaklarda ise “Rahmet kapıları açılır.” şekillerinde de geçmektedir.[8] Bu lafızlarla başlayan diğer bir rivayetin sonu ise şöyledir: “Ramazan ayı olduğunda bir münâdî şöyle nida eder: ‘Ey hayır dileyen! İbadet ve kulluğa yönel. Ey şerre yönelen, günahlarından vazgeç. Allah’ın bu ayda ateşten azat ettiği nice kimseler vardır ve bu her gece böyledir.”

Hadis-i şeriflerde beyan edildiği üzere Ramazan-ı Şerif, Allah’ın rahmetinin taştığı, insanların her vakit cehennemden azat edildiği bir aydır.

4- Ramazan Ayı Günahlara Kefarettir

Ramazan-ı Şerif ayı, Allah’ın rahmet ve merhametinin arttığı, kulların günahlarının affedildiği bir aydır. Bu hususta Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur: “Büyük günahlardan kaçınıldığı takdirde beş vakit namaz, iki cuma namazı ve iki Ramazan, aralarında işlenen günahlara kefarettir.[9]

Bu ayda Allah’ın rahmeti o kadar geniştir ki, Allah Rasulü ﷺ bu geniş rahmetin içerisine giremeyenlerin bedbahtlıklarına dair ifadelerde bulunmuştur. Onlardan biri de şudur: “Ramazan ayına girdiği hâlde günahlarını affettiremeden bu ayı tamamlayan kişinin burnu yerde sürünsün![10]

Ramazan-ı Şerif’in ve o ayda yapılan ibadetlerin günahlara kefaret olduğu hususunda birçok rivayet vardır. Onlardan bazıları şunlardır:

Her kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucu tutarsa geçmiş günahları affedilir.[11]

Her kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek Ramazan ayını ibadetle geçirirse geçmiş günahları affedilir.[12]

5- Ramazan Ayı Ecir ve Mükâfatların Katlandığı Aydır

Ramazan ayı, Allah ﷻ’nun kıymetini yücelttiği bir aydır. Bu ayda yapılan hayır ve hasenat diğer aylara nispetle kat kat ecir ve mükâfata vesile olmaktadır. Ramazan ayında ecirlerin katlanması hususunda Efendimiz ﷺ şöyle buyurmuştur: “Ramazan ayında yapılan umre (ecir hususunda) benimle yapılmış hac gibidir.”[13]

Tabiin’den İbrahim en-Nehaî Ramazan ayında amellerin mükâfatlarının katlandığını şu sözlerle beyan etmiştir: “Ramazan ayında tutulan bir gün oruç sair günlerde tutulan bin oruçtan hayırlıdır. Ramazan ayında zikredilen bir tesbih (subhanallah, elhamdülillah gibi zikirler) diğer günlerdeki bin tesbihten hayırlıdır. Ramazan ayında kılınan bir rekât namaz, diğer vakitlerdeki bin rekâttan hayırlıdır.”[14]

[1] Buhârî, (1898)

[2] Bakara, 185.

[3] Kadr, 1.

[4] Buhârî, (6285).

[5] İbn Receb el-Hanbelî, Letâifü’l-Maârîf, Dâr-u İbn Hazm, 2004, s. 171.

[6] Ahmed b. Hanbel, No: 16984.

[7] Buhârî, (1898).

[8] Aliyyü’l-Kârî, Mirkâtü’l-Mefâtîh, Dâru’l-Fikr, 2002, IV/1360.

[9] Müslim, (233).

[10] Tirmizî, (3545).

[11] Buhârî, (38).

[12] Buhârî, (37).

[13] Buhârî, (1863).

[14] Letâifü’l-Maârif, s. 151.

Hakkında Mustafa Şekerci

Mustafa Şekerci, 1992 yılında İnebolu’da dünyaya geldi. Eğitim hayatına başlamadan ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındı. Lisenin son yıllarında Mahmut Ustaosmanoğlu Efendi Hazretleri (kuddise sirruhu) ile tanıştı ve ona intisap etti. Marmara Üniversitesi Matematik bölümünde kısa süre bulunduktan sonra üniversiteyi bırakıp medrese tahsiline başladı. Beş yıllık temel İslamî eğitimin ardından tekâmül medresesinde eğitim gördü ve icazet aldı. Bu süre içerisinde İstanbul Üniversitesi İlahiyat bölümünü bitirdi. Tekâmül eğitiminden sonra İsmailağa Dergisi bünyesinde editörlük ve yayın kurulu üyeliği vazifeleri yaptı. 2018 yılında kurulan Alem-i İslam İlim ve Hizmet Derneği‘nin kuruluşunda, kurucu başkan olarak yer aldı. Halen dernek başkanı olan Mustafa Şekerci, Alem-i İslam Derneği bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye’nin ilk ve tek hadis hafızlığı medresesinde müderrislik yapmaktadır. Bunun yanında 2020 yılında, Dini Soruların Cevap Kapısı sloganıyla kurulan Meşihat sitesinin genel yayın yönetmenliğini yapan Mustafa Şekerci‘nin ilmî ve fıkhî yazıları Meşihat sitesinde yayınlanmaktadır.

Ayrıca Bakınız

Kadınların Mahremsiz Yolculuk Yapmalarının Hükmü. kadınlar mahremsiz sefere çıkabilir mi? kadınlar mahremsiz hacca gidebilir mi?

Kadınların Mahremsiz Yolculuk Yapmalarının Hükmü

Ebû Hureyre (radıyallahu anh)’ın rivayetine göre Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur: “Allah’a ve ahiret gününe iman …