Bu soru aslında şefaat meselesiyle doğrudan ilgili olmayıp, tevessülün konularından biridir. Ancak tevessülün konuya tâlî olarak taalluk etmesi sebebiyle bu soruya da kısaca değinelim. Öncelikle “Şefaat Yâ Rasulallâh” demenin şirk olduğunu savunanlar, tevessülü şirk gören Vahhâbiyye’ dir. Ancak “Şefaat Yâ Rasulallâh” demenin şirk olduğunu söylemek, şefaati inkâr etmek demek değildir. Çünkü bu sözün şirk olduğunu söylemelerinin sebebi, söyleyen kişi şefaat talep ettiği için değil, bilakis şefaati doğrudan Peygamberimiz’den (sallallahu aleyhi ve sellem) talep ettiği içindir. Dolayısıyla tevessülün hükmü ne ise “Şefaat Yâ Rasulallâh” demenin hükmü de odur. Çünkü bu tevessülün ta kendisidir.
Kur’an ve sünnetten birçok delil ile tevessülün caiz olduğu anlaşılınca şefaati peygamberden istemekte bir beis olmadığı da anlaşılacaktır. Bu delillerin hepsini burada serdetmek, konuya tâli olarak taalluk eden bir meselede kelamı uzatmak olacağından dolayı tevessül ile alakalı birkaç nakil yapmakla yetinelim.,
Tevesülün Meşrûiyetine Dair Deliller
- “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve O’na yaklaşmaya vesile arayın.”[1]
Ayette vesile kelimesi âmm lafız olduğundan, amellerle yapılan tevessüle şamil olduğu gibi, ölü veya diri şahıslarla yapılan tevessüle de şamildir. Nitekim şer‘i şerifte tevessül denince ilk akla gelen ikincisidir. Bu ayeti, amellerle yapılan tevessüle hasretmek ise herhangi bir delil olmaksızın ayeti tahrif etmek olacaktır.
- İbn Abbâs (radıyallahu anhüma) ve Enes b. Mâlik’ten (radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre Hz. Ömer (radıyallahu anh), yağmur duasında Hz. Abbâs (radıyallahu anhüma) ile tevessül ettikten sonra, “Vallahi bu, Allah’a yaklaşmadaki vesilemizdir.” buyurmuştur.[2]
- Osman b. Huneyf’den (radıyallahu anh) rivâyet edildiğine göre, bir gün gözü kör bir adam Rasulullah’a (sallallahu aleyhi ve sellem) gelip, afiyet bulması için dua etmesini istedikten sonra, “Ey Muhammed! Ben bu ihtiyacım konusunda senin vesilenle Allah’a yöneliyorum.” demiştir.[3]
- Enes b. Mâlik’ten (radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), vefat eden Fâtıma bint Esed için dua ederken “Ey Allah’ım! Senin peygamberinin ve benden önceki peygamberlerin hakkı için!” buyurmuştur.[4]
- Ebû Saîd el-Hudrî’den (radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim namaz için evinden çıkıp, “Ey Allah’ım! Ben senden isteyenlerin hakkı için senden istiyorum…” derse, namazı bitinceye kadar Allah ona rızasını yöneltir ve yetmiş bin melek onun için istiğfar eder.”[5]
Bunların dışında daha birçok sahih hadisler, aklî deliller ve icma’ ile tevessülün sıhhati sabittir. Dolayısıyla “Şefaat Yâ Rasulallâh” demekte hiçbir beis yoktur.
[1] Maide, 35
[2] İbn Abdilberr, el-İstîâb fî Ma’rifeti’l-Ashâb, Dâru’l-Cîl, Thk. Ali Muhammed el-Becâvî, Beyrut 1992, Baskı: 1, II/814
[3] Ahmed b. Hanbel, Müsned, No: 17240, Tirmizî, Sünen, No: 3578, el-Hâkim, el-Müstedrek, No: 1180, Hâkim bu hadisi naklettikten sonra şunları ekler: Bu hadis, Şeyheynin şartına göre sahihtir ancak tahriç etmemişlerdir.
[4] et-Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr, No: 871, Ebû Nuaym el-İsfehânî, Hilyetü’l-Evliyâ’, Dâru’l-Kitâbi’l-Arabî, Mısır 1974, III/121
[5] Ahmed b. Hanbel, Müsned, No: 11156, İbn Mâce, Sünen, No: 778, et-Taberânî, ed-Duâ’, No: 421, İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, No: 29202