“İçinizden, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için elbette Allah’ın resulünde (uyulması gereken) birçok haslet bulunmaktadır.”[1] buyurarak, bizleri dünya ve ahiret saadetine ulaştıracak olan tavrın Muhammed Mustafa’da olduğunu bizlere bildiren Rabbimize sonsuz hamd-ü senalar olsun. “Ben, güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.”[2] buyuran ve numune-i imtisalimiz olan …

Hz. Aişe validemiz r.a. Peygamber efendimizin s.a.v. oruçluyken sürme kullandığını nakletmiştir.[1] Bu rivayet sebebiyle göze sürülen sürme orucu bozmaz.[2] [1] İbn Mace, 1678. [2] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Yasin Yayınevi, 378; Merğinani el-Hidaye, el-Mektebetü’l İslamiyye, I, 123.

Nifas tabiri fıkıh kitaplarımızda: “Kadının doğumda sonra görmüş olduğu kan” şeklinde tarif edilmiştir. Doğumdan sonra kadının normal doğum bölgesinden gelen kana “nifas” denir. Kadınının düşük yapması durumunda bakılır:

Ebû Hureyre (radıyallahu anh), İmam Buhârî’nin tabiriyle hadis hıfzı noktasında asrında zirveydi. Kendisinden ehl-i ilim olan 800 kadar kişi hadis rivayet etti. Tabiin’den Ebû Sâlih es-Semmân, Ebû Hureyre (radıyallahu anh) hakkında: “Rasulullah’ın sahabesi içerisinde hafızası en kuvvetli kişi Ebû Hureyre’dir.” demiştir.

Bahsedilen ayet-i kerimede açıkça ifade edildiği gibi Allah ve melekleri Hz. Peygamber’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salat ederler. Salat kelimesine namaz ve dua manası vermeden önce kapsamlı bir Arapça lügatten kelimenin ne anlamlara geldiğine bakmak gerekir.

Allah (celle celalühu)’nun Razı Olduğu Necip Topluluk Gök kubbenin altında İslam güneşinin üzerlerine doğduğu bir topluluk yaşadı. Hz. Peygamber’in ağzından çıkan her söze: “İşittik ve itaat ettik!”[1] dediler, “Senin dinde hüküm koyma yetkin yoktur, bize ayet oku!” diyen kimse yoktu aralarında. Akılları alsın veya almasın, istediklerine uysun veya uymasın Peygamber …

Hepiniz duymuşsunuzdur, özellikle İslamiyeti yaşamakta zorlanan vatandaşların ağızlarına pelesenk olmuş bir cümle vardır: “Dinde zorlama yoktur kardeşim! Sen benim içki içmeme, açık gezmeme karışamazsın!” Peki, gerçekten dinde zorlama yok mudur? Dinde zorlama yoksa eğer “Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüzer değnek vurun! Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız Allah’ın dini hususunda onlara acıyasınız tutmasın! Mü’min’lerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun!” mealindeki Nur suresi 2. ayet bize ne anlatıyor? Gelin kısaca gerçeği görelim.

Çocuğun helal yoldan beslenmesi, ahlakına ve karakterine etki etmektedir. Dolayısıyla salih evlatları olmasını isteyen ebeveynler, çocuklarının yediklerine azami derecede dikkat göstermelidir.

Hacamat yaptırmak orucu bozmaz. Çünkü Peygamber efendimiz s.a.v. oruçluyken hacamat olmuştur. [1] Bununla beraber kan aldırmak kişiyi orucunu koruyamayacak şekilde zayıf düşürüyorsa mekruhtur, değilse mekruh olmaz. Münasip olan, bunu güneşin batışından sonraya bırakmaktır.[2] [1] Buhari, (1938). [2] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Yasin Yayınevi, 373; Merğinani el-Hidaye, el-Mektebetü’l İslamiyye, …

Hata ile yiyip içmek orucu bozar. Bu sebeple bir kimse oruçlu olduğunu bildiği halde -kasıt olmaksızın- hata ile bir şey yiyip içse, kişi üzerine kaza gerekir. Fakat oruçlu olduğu hatırında değilse orucu bozulmaz.[1] [1] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Yasin Yayınevi, 375; Merğinani, el-Hidaye, el-Mektebetü’l İslamiyye, I, 122.